Proje Çizimi: Gemi Mühendisleri Odası İzmir Şubesi
Tekne Planlarının Denetimi: Türk Loydu Vakfı
Tekne Yapım Ustaları: Dursun KAYIK, Rüstem BAKAN, Osman ERKURT
Arkeologlar, tarihçiler, denizciler, mühendisler, tekne ustaları ve deniz gönüllülerinden oluşan 2004 yılında İzmir-Urla’da kurulan 360 DERECE TARİH ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ, ülkemizin zengin tarihini dünyaya tanıtmak amacıyla deniz tarihi ve deniz arkeolojisiyle ilgili araştırmalar yapmaktadır. Bu araştırmalarda ortaya çıkan sonuçlar ile yeniden canlandırma projeleri, belgesel film, sergi, yayın, panel, konferans gibi etkinlikler gerçekleştirmektedir. Üretimler ağırlıklı olarak, Urla İskelede tekne tersanesinde sürdürülmektedir. Dernek; 2004 yılından itibaren süren çalışmaları ile ulusal ve uluslararası boyutta on dört projeye imza atmış ve yaşama geçirmiştir.
Proje aşaması süren ve hazırlanmakta olan on bir çalışma dernek faaliyetleri arasındadır. MÖ. 600’lü yıllarda Batı Anadolu’da yer alan 12 İon Kenti’nden biri de Phokaia’dır. Phokaialılar Akdeniz’de birçok koloni
kurmuştur. Phokaialar sadece koloni kurmakla kalmamışlar, her türlü bilgi ve kültürlerini de Akdeniz’e, yani bugünkü Avrupa’ya taşımışlardır. Bu kolonilerden en önemlisi Marsilya’dır. Foça-Marsilya Tarihe Yolculuk Projesi İçin Üretilen KYBELE TEKNESİ Projesi ile Akdeniz’in tarihsel ve günümüze kadar gelmiş ilişkilerinde MÖ 6.yüzyılda Phokaia’daki deniz ticaretinin etkisini tekrar anlatmak, belgelemek projenin temel amacıdır. Ayrıca bu proje kapsamında da derneğin tüm projelerinde olduğu gibi Anadolu Uygarlıklarını tanıtmak ve gündeme getirmek, tarihle barışık bir toplum olmayı hedeflemek temel bir ilkedir.
Antik Dönem Yük taşımacılığı
Doğu Akdeniz ve Ege’de var olduğunu arkeolojik kayıtlardan öğrendiğimiz yoğun deniz ticareti ve gemi taşımacılığı bu proje özelinde yapılan bilimsel araştırmanın önemli bir parçasıdır. Taşınan gıda maddelerinin, diğer yüklerin, kumaşların vs. açık güvertesiz, yük gemileri ile taşındığı kayıtlardan anlaşılmaktadır. Özellikle kurutulmuş gıda maddelerinin ve diğer malların sıcak ve çalkantılı Ege ve Akdeniz’de, bir ya da iki aylık bir süre içinde nasıl bir değişim gösterdiği araştırma konusu olmuştur. Nisan 2007 tarihinde Bireme Gemisi’nin yapımına başlanmıştır. Bu süreçte 360 Derece TAD gönüllüleri ve tekne yapım ustaları; Gemi Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ve Türk Loydu‘nun denetiminde çalışmışlardır. Kybele adı verilen gemi 2008 yılında bitirilmiş, denize indirilmiştir. 2009 yılı haziran ayında yola çıkılmış ve 64 günde 1700 deniz mili yol yaparak Marsilya Limanı’na varmıştır. Proje uluslararası platformlarda ve sempozyumlarda sunulmuştur ve sunulmaktadır. Bu yolla arkeolojik ve tarihi değerlere yeni bir boyut getirilmesi ve başka proje gruplarının oluşması için zemin hazırlamak hedeflenmiştir. Projenin amaçları şöyle sıralanabilmektedir:
Bilimsel Amacı
Bilimsel amacı, antik dönem denizcilik bilgilerinin Foça’dan Marsilya’ya 1700 deniz mili olan bu yolculuk boyunca denemesi ve sonuçlarının bilim adamlarının danışmanlığında, bilimsel formatta, ilgili üniversiteler ile birlikte sempozyumlarda sunulmasıdır.
Kültürel Amacı
6. Kıta Akdeniz’in ve Ortak Akdeniz Kültürünün oluşumunun, bu proje ile bir daha gündeme taşınması için paneller, konferanslar ve bir belgesel filmin hazırlanmasıdır.
Tanıtım Amacı
Türkiye’nin gerek Fransa gerekse diğer Akdeniz ülkeleri ile ilişkilerinde derin tarih ve ortak kültür izleri vardır. Bu izlerin zedelenmemesi, ilerletilmesi ve gerçek yerine oturması, günümüz politikalarına dayanan olumsuz etkilerden arındırılması ve gelecek nesillere aktarılmasıdır.
Yöntem
Geminin Seçilmesi ve İmalatı
Projenin ana fikrini oluşturan koloni hareketi, hem savaş hem de kargo gemilerinin oluşturduğu olasılıkla büyük bir filo ile gerçekleşmiştir. Bu filonun en önemlisinin ikonografide yük gemisi olarak geçen tahmini boyu 15 metre olan ve 30 ton taşıma kapasiteli olan gemi olduğu düşünülmüştür. Savaş Gemisi olan, taşıma kapasitesi çok düşük Bireme Gemisi ile ilgili ikonografik bilgilerin zenginliği ile yük gemilerinden büyük bir filo oluşturulmuş, bu filonun koruyucusu olarak da dönemin savaş gemileri kullanılmıştır. (Pentakonterler, Biremeler) Gemiler teknik açıdan karşılaştırıldığında, 1700 deniz milini kapsayan Akdeniz’in en zor geçiş yerlerinden Matapan Burnu ve Adriyatik’i barındıran antik rotada yük gemisinin daha denizci, dayanıklı, savaş gemisi olan Bireme’nin ise (ki bu Pentakonter de olabilir) daha kırılgan, nazik, dalgalara karşı dayanıksız olduğu düşünülmüştür. Pentakonter’ lerle ilgili net ikonografik bilgilerin bulunmaması, Bireme Gemisi’ni bu proje için seçmemizde etken olmuştur. Bu görüşümüzü destekleyeceğini zannettiğimiz bir proje Yunanistan’da yapılmaktadır. NAVDOMOS (Institute for Research on Ancient Naval Architecture and Technology) adlı kuruluşun bir projesi olan ‘’Research Reconstruction Project of Pentikontoros Living the Myth’’ Volos’da yapılmaktadır. Koloni göçünün bir askeri harekâttan çok, sivil bir kültür göçü olduğu varsayılmaktadır. Demirciler, dokumacılar, şarap imalatçıları, seramikçiler, çiftçiler ve daha birçok üretici, üretim aletlerini, araç ve gereçlerini, ailelerini bir daha dönmemek üzere gemilere yüklemişler, önce Ege Denizi’ ne, daha sonra Akdeniz’e ve Karadeniz’e zor deniz koşullarına bakmadan açılmışlardır. Elbette ki deniz yolu ile yapıldığı kesin olan bu kadar büyük sivil insan göçünün sadece Pentakonter’lerle yapılması mümkün gözükmemektedir. Projenin ana temasını da bu büyük kültür göçü oluşturmaktadır. 360 Derece Tarih Araştırmaları Derneği’nin diğer bir çabası da, antik rotaların ve antik dönem navigasyon yöntemlerinin araştırılmasıdır.
Geminin Yapımı
Antik dönem formlarına tamamen sadık kalınarak, gemi mühendisleri ve tipoloji uzmanlarının da fikirleri alınarak imal edilmiştir. Ancak; antik gemi yapım usullerine projenin bir kültür projesi olma özelliğinden dolayı, teknik açıdan denizde temel sorun çıkarabilecek, zaten tartışmalı ve netlik kazanmamış antik yapım tekniklerinin kullanılmasından kaçınılmıştır. Bu konuda can emniyeti bilimsel amacın önünde tutulmuştur. 19 metre boyunda 4 metre eninde 20 kürekli ve kare yelkenli olan bu gemiye ‘’Kybele’’ adı verilmiştir.
Ana Yürütücü Güç; Yelkenler
İmalatta karşılaşılan problemin aksine, yelken sisteminde dönem bilgilerine tamamen uyulmuştur. Yelken kullanımı kürekle desteklenerek bu kombinasyon araştırılmıştır. Çift serenli, makarası olamayan bir Mısır Yelkeni ile (Uluburun II Gemisi) yaz ve kış aylarında 3000 deniz mili yaparak Çanakkale Boğazı’nı 4, İstanbul Boğazı’nı 1 kere geçerek ve deneysel arkeolojinin tüm kurallarına uyarak araştırma yapmış olan 360 Derece TAD, bu sefer alt sereni ve makarası olmayan, kullanımı başka değişkenlere bağlı olan bu yelken sistemini 1700 deniz mili kullanarak, bu konudaki deneyimlerini bilimsel raporlar halinde, film ve fotoğraflarla destekleyerek sunmuştur.
Kürekler
Koloni hareketine katıldığı var sayılan Pentakonter ve Bireme’lerin gerek imalatı gerekse kürek ile sevk ve idare edilmesi özellikle Yunanlı meslektaşlar tarafından başka projelerde çalışılmıştır. Dolayısı ile onların da bu konudaki görüşlerinden ve danışmanlıklarından faydalanarak bilimsel araştırmalar geliştirilmiştir. Küreklerle rüzgâra karşı yelkeni desteklemek ve rüzgârsız havada kürek performansı sürekli olarak araştırma konuları arasındadır. Ancak bütün bu bilinenlerin kısa mesafeli deniz seferleri için geçerli olduğu da bilinmektedir. 64 gün süren, 1700 deniz mili olan bu yolculuk uzun bir deniz seferidir. Bu kadar uzun mesafeli yolculuklarda daha çok yelken ile yol yapıldığı görülmüştür ve kürekleri manevra ve yelkeni rüzgâra elverişli hale getirmek önemsenmiştir.
Antik Koloni Rotaları ve Navigasyon
Antik koloni rotaları ve navigasyona ilişkin genel arkeolojik bilgilerin çoğu deneysellik taşımamaktadır. Antik bilgileri, oşinograflara, meteoroloji uzmanlarına, uzak yol denizcilerine, özellikle sorunlu bölgelerdeki yerel denizcilere (balıkçılar) danışarak sınanması gerekir. Bu bilgiler ışığında yolculuk planlanmış ve döneme ait olan göksel seyir bilgileri ve bunların ölçüm değerleri, Uluburun II Re-animasyon Projesinde olduğu gibi bu yolculukta da kullanılmıştır. Özellikle kıyı seyrinin çok oluşu sanılanın aksine bu yolculuğu riskli hale getirmiştir. Değişik rüzgâr açıları, antik dönem genel kıyı bilgileri, dönemin olduğu var sayılan antik limanlara yaklaşma, yanaşma ve ayrılma manevralarının denenmesi projenin önemli amaçlarıdır. Kıyı seyrinin ağırlıkta olduğu bu yolculukta, en önemli konulardan birini gece seyri ve demirleme işlemi oluşturmuştur. Gece seyri her dönemde ve daha ziyade bir zorunluluk nedeni ile karşımıza çıkar. Bu konudaki tez ve karşı tezlerimizin oluşumunda bu yolculuk çok bilgi verici olmuştur.

Jüri Özel Ödülü Kybele Teknesi