TARİHİ YAPIDA YAŞAM ÖDÜLÜ

Nurten İŞLER Evi (Tire)

“Annesi yeni gelin iken almışlar evi. Bir oda varmış aldıklarında. 1928’ li yıllar. Sonra üst kat eklenmiş. Bir de müştemilatı var. Mutfak olarak kullanılıyor. Bahçe kapısında girince de küçük bir avlusu var. Mis gibi kokuyor. Huzurlu bir bahçe. Bir oğlu olduktan sonra boşanmış eşinden. Oğlunu büyütmüş. İş sahibi yapmış. Dikiş dikerek geçimini sağlamış. Biraz da zeytinlikten geliri varmış. Tek başına huzurlu bir yaşam sürüyor bu evde.”

Bu evde doğan ve yaşamının her safhasında bu evde yaşayan Nurten İşler’in konuta bağlılığı, konutu sahiplenme, yaşanılır kılma istek ve göstergesi; insanla mekân arasında “katlanma” değil “tercih etme ve aidiyet” ilişkisinin görünür olması, insana ve mekâna karşı gösterdiği sevgi bağı takdir edilmiştir.

Geçilir mi
Yeşilden
Diktiğin Çiçekler
Olmayınca
Nasıl soluk alır
Bu sokak
Geçişime
Pencereden bakılmayınca
Var olur mu alan
İnsan
İnsan sıcaklığında
Eyleşmeyince

Cengiz Bektaş
“Var Olmak” 2004
Dün Bugün Şiirler, Acılar S.55,
Evrensel BasımYayın, Mayıs 2006

Nurten İşler (Tire) – Tarihi Yapıda Yaşam Ödülü

Raziye ve Ahmet ÜLGER Evi (Tire)

  “Raziye hanım, Tire Alacak Köyü’nden. Ahmet Bey ise Ankara Şereflikoçhisar’ın Kederli köyünden gelmiş. Ahmet Bey DSİ emekli olunca 1993 te alıyorlar bu evi. Mutfak dışında fazla bir değişim yok. Kendilerinden önceki konuttaki değişimleri aktarıyorlar bize. Söz gelimi sofadaki merdivenin yerinin değişimi, üst kat ile alt kat arasındaki bu değişim ile konut iki ailenin yaşamasını sağlıyor. İkinci kata avludan giriş yapılıyor. Üst katta oğulları, gelin ve torunlar, alt katta kendileri yaşıyorlar.”   

Seçici Kurulca; Raziye ve Ahmet ÜLGER, konutu sonradan edinmiş olmalarına rağmen, onu sahiplenme, yaşanılır kılma istekleri ve aile ile konutları arasında “katlanma” değil “tercih etme ve aidiyet” ilişkisinin varlığı, birkaç nesil birlikte yaşayarak Türk Aile geleneğini sürdürüyor olmaların edenleriyle takdir edilmişlerdir.

Raziye ve Ahmet ÜLGER Evi (Tire) Tarihi Yapıda Yaşam Ödülü

Emin ÇETİN – Berber (B irgi )

“79 yaşında. Birgi’nin yerlisi. Berberliği babası dayısından, kendisi de babasından öğrenmiş. 1953’ten beri aynı dükkânda bu işi yapıyor. Dükkân babasından kalmış. Dükkândaki tüm eşyalar eski, olduğu gibi korunmuş. Her sabah erken saatte dükkânını açıyor, her günün bereketine inanarak. Gerçekte ise bu kapı tarihin Birgi’deki bir sahnesine açılıyor.” 

Ailesinden öğrendiği mesleği babasından yadigâr dükkânda ilerlemiş yaşına rağmen sürdürmeye çalışması, dükkânını özgün eşyalarıyla birlikte koruması sokağa, dokuya, kentsel yaşama katkısı takdir edilmiştir.

Emin ÇETİN-Berber (Birgi) Tarihi Yapıda Yaşam Ödülü

ÖZGÜN İŞLEVİN DEĞİŞTİRİLDİĞİ ESASLI ONARIM ÖDÜLÜ

Saliha Hanım Taş Konak (Birgi)

Yaklaşık bir asırlık geçmişe sahip konak, Birgi’de yer alan iki yüze yakın “tarihi-tescilli” konutlardan biridir. Büyüklerinden kendilerine yadigâr olan konak, İstanbul’dan ayrılıp memleketlerine dönen son nesil sahipleri tarafından 2013-2014 yılları arasında restore edilerek butik otele dönüştürülmüştür.  

Yapı Sahibi: Seçil BALCI
Mimari Müellif: Sevinç EĞERCİOĞLU

Konutun öyküsünü son sahibi Seçil Balcı şöyle anlatıyor: “Saliha Hanım, benim babaannem, Hoca Zade Mustafa Çelebi ve Ayşe Molla Çelebi çiftinin en büyük kızı. 1900 yılında şu anda “Evliya Çelebi Evi” olarak bilinen evde doğmuş. 600 yıllık geçmişi ile bu ev, Evliya Çelebi’nin Birgi ziyareti sırasında konakladığı ev olarak seyahatnamesinde yer alıyor.(Restorasyonu 2013 de tamamlanan bu evi de görmenizi öneririz.) Saliha Hanım, Derviş ağa camisinin imamı olan dedemiz Hakkı Bey ile evlenmiş. Saliha- Hakkı çiftinin ilk evleri Kurtuluş savaşı sırasında yanmış; Hakkı bey ve kardeşi Mehmet Emin bey de bitişiğimizdeki ikiz ev ile birlikte bu konağı yaptırmışlar. Bu ikiz iki ev Cumhuriyetin ilk imar yasasına göre yapıldığından, üst kat tavan yüksekliği ve kirpi saçak modeli ile geleneksel mimariden farklılıklar göstermektedir ki bu farklılıkların da konağa değer kattığı söylenmektedir. Saliha- Hakkı çiftinin kendi yaptıkları bu evde kendileri ve ben dâhil 3 kuşak yaşadık. Mehmet, Ömrüye, Hasan, Hüseyin ve İhsan isimlerini verdikleri beş çocukları olmuştur. Bu evde kızlarını gelin edip, oğullarına gelinler almışlardır. Dedemiz Hakkı beyin erken ölümünde sonra Saliha Hanım en küçük oğlu İhsan, gelini Hatice ve torunları Sibel, Zuhal, Yücel ve Seçil ile geri kalan ömrünü bu evde geçirmiştir. Evde yaşayan son kuşağın son ferdi olarak benden sonra konak yaklaşık bir 17yıl yalnızlığı ile baş başa kaldı. Şimdilerde ise hep şen; bizlere geçmişin enerjisini verip şimdinin ve geleceğin enerjisini kendine katmaya devam ediyor.”

Yapının aile sahipleri tarafından konuttan pansiyona dönüştürülerek sokağa, dokuya ve kentsel yaşama değer katması, özgün mimari niteliklerinin ve bütünselliğinin korunmuş olması; özgün yapı-parsel ilişkisinin sürdürülmesi ve yapının korunabilmesi için sahiplerince çaba ve özen gösterilmesi takdir edilmiştir.

Saliha Hanım Taş Konak (Birgi) Esaslı Onarım Ödülü

TARİHİ ÇEVRE VE KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA DALINDA KATKI ÖDÜLÜ

Zafer Gazi TUNALI ve Atillla ÖZDEMİR “Doktor Vagonu” Fotoğraf Projesi

Belgesel fotoğraf çalışması, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğindeki Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin en etkin ulaşımı olan demir yolu aracılığı ile İzmir’den Anadolu’ya akan sağlık hizmetini ve dönemin hizmet anlayışının belgelenmesine ve bu yolla Cumhuriyet değerlerinin tarihe not düşülmesine vesile olmuştur. Genç Cumhuriyetin Anadolu insanının sağlığına gösterdiği hassasiyeti vurgulayan, demir yolu aracılığı ile insanın ayağına hizmet götürmek için yapılandırılmış olan “Sıhhiye Vagonu” 1926 yılını işaret eden ilk kaynaklara ulaşılarak tarihi ipuçlarının takipçisi olan İzmir Tabipler Odası’nın titizlikle sürdürdüğü araştırma ile ve Devlet Demir Yolları’nın katkıları ile onarılarak sergilenmeye başlanmıştır. Belgesel Fotoğraf çalışmasının, unutulmuş bir tarihi gerçekliği gün yüzüne çıkararak İzmir’in tarihine koyduğu katkı, takdir edilmiştir. Başta İzmir Tabipler Odası olmak üzere TCDD 3. Bölge Müdürlüğü’ne vagonun o tarihi canlandıracak titizlikle onarılarak toplumla paylaşılmasına ilişkin katkılar da teşekküre değerdir.  

1927, Alman Demiryolu firması WUMAG tarafından üretilmiş,1930, ülkemize getirilmiştir. Geldiği dönemde “derayların” ulaştığı yerlerdeki kazalarda demiryolu yapımında çalışırken yaralananlara tıbbi hizmet vermek, ameliyat yapabilmek için kullanılmıştır. Ancak, imece ruhu içinde Köy Enstitüleri yapısındaki yansıma ile bulunduğu çevredeki vatandaşlara da ücretsiz olarak sağlık hizmeti vermiştir. Vagon içerisinde ameliyat salonu yanında 8 yataklı bir revir ile bir eczane mevcuttur. Ameliyat odasında; ameliyat masası, sterilizasyon aletleri, oksijen tüpleri gibi gerekli aletlerden başka diş tedavisinde kullanılan alet edevatlar da bulunmaktadır. Vagonu bu kadar değerli yapan Cumhuriyet kazanımlarından biri olmasıdır. Hizmete girdiğinde yeni kurulmuş Türkiye Cumhuriyetinde sağlık hizmetlerini vatandaşla buluşmasında en önemli araç olmuştur. O günün koşulları içinde bir nevi bugünün sağlık ocağının temeli atılmıştır. Sağlık Ocaklarının henüz yurt genelinde yaygın olmadığı dönemde köylerde, kasabalarda konuşlandırılarak, doktor ve ekibi ile vatandaşlara sağlık hizmeti sunup muayenelerini yaptıktan sonra ilaçlarının da hazırlanarak dağıtıldığı bilinmektedir. Sonraki yıllarda sağlık hizmetlerinin kurumsallaşmasıyla birlikte vagon, sadece demiryolları personeli ve aileleri için hizmet vermeye devam etmiştir.1987 yılına kadar periyodik turnelerle bu hizmet yürütülmüştür.1960 yılında demiryolları şebekesinde 19 adet Doktor (Sıhhiye)vagonu mevcut olup bunlardan 3 âdeti Ege bölgesinde hizmet vermiştir.

Takriben iki buçuk sene evvel hat da vaki olacak deraymanlarda, kazalarda mümkün mertebe kısa bir zamanda imdad, hal-itabiiyye irca’ ve seyr-ü sefere kabiliyet mesaili yol, cer, hareket, sıhhıye: _______ mütehassıslar tefrikliyle bir heyet teşkil idilerek tezkir edilmesi ve neticenin raporla tesbiti müdüriyet-i umumiyye-ialiyeden emr buyurulmuş idi. İşbu işaret ve emr-i aliye imtisalen eski idareden müdür-ü adimar şandiz vagonunda mevcud imdad vagonu malzemesi teftiş vetedkik; noksanları ayrı ayrı badel tesbit mufassal müşterek raportanzim edilerek takdim olunmuş idi. Uzman-ı mülhem ve memur olduğumuz hizmetin semere-ifiiliyesi, bugün aynı zamanda esasen mektebte tahsil görmüş bütün hatdaki memurin ve mensubinin ve icabında seyyar bir halde şömendifercilik terakkiyat-ı mütemadiyesinden müstefid olabilmelerini temin gayesiyle bütün teçhizatıyla her konforu cami mekteb vagonu bir de gerek etibba ve gerekse müstahdemininbi hakkın her bir levazımı esbab-ı istirahatıni cami oda, matbahve müştemilatı ile fennin en son icat ettiği vesait-i teşhisiyenin ve seririyenin ile mücehiz kazazadelere ve müstacir-i ameliye vemüdahale-i cerrahiyeyi müstelzem vekaide seyr-ü sefer esnasındabile ifa-ı vazifeyi kafil vasi ameliyat salonu ve sekiz yataklı bir sıhhiye vagonu (üç mükemmel vagon) getirdilmek süretinde tecelli eylemiştir.Bu da o zaman müdür-ü umumimiz ve elyevm nafia vekalet-icelilesine şerefbahş Behiç Beyefendinin esar-ı nafialarıcümlesinden der ki, değil hattımız müntesibini bütün memleketimizin hayır hah insanları bunu lisan-ı şükran vetakdirle yad eylemekte ve bu gibi insani ve hizmet-i umumiyeyi istihdaf eyleyen vagonların taadüdünü ez can ve dil temenni eylemektedirler.Yedi numaralı ve dört dingilli Anadolu demiryollarına ait sıhhıye vagonumuzda belli başlı mevcut malzeme-i cerrahiye ve teşhisiyye kadrosu şunlardır:  

1- ameliyat dairesi ve eşyası
2- isterilizasyon – alat ve edavat-ı cerrahiye takımı – dairesi
eşyası
3- malzeme dolabı: alat ve edavat muhafazsına mahsus
4- teşhis ve kimyahaneye müteallik muayene alet ve edavatı
5- potin (?) cihazı ve şırıngalar ve envai ____
6- ufak sargılara ait alet ve edavat ki cüruh dikmek ve dikiş
malzemeleri
7- alçı sargıları ve malzeme edavat ilh…
8- ibtal-i his alet ve edavetı – en son sistem
9- fevkalade hararet istihsalinde kullanılan platin –
termokostik alet ve edavatı
10- göze müteallik alet ve edavat
11- kulağa müteallik alet ve edavat
12- burun ve burun içi (enf ve ___ enfiye) alet ve edavat
13- ağız ve dil (______) alet ve edavat
14- bademcik (_____) alet ve edavatı
15- hançereye müteallik alet ve edevat
16- hava boruları şeriyan (?) şezin (?), ___ alet ve edavatı
17- gırtlak ve miğde alet ve edavatı
18- diş alet ve edavatı
19- boğaz uru ameliyatına müteallik alet ve edavat ile umumi cerrahiye mahsus alet ve edavat: kafa tasını delme ve beyin cerrahlığı, ciğer cerrahlığı. Bağırsak ve miğde, karaciğer ve safra, kalın bağırsaklar, idrar yolları, hıyarcık (?), ____ alet tenasliye-i nisaiye, kadın hastalıklarına müteallik muntazam va tam takımlar ve saireden başka: tabibi dairesinde, refakat idenlere mahsus dairede, hastalar dairesinde, sofada, helalarda, matbahda, vagonun dış tarafında olmak üzere birer sureti cer ve sıhhıyye dairelerinde mevcut ve ileride Türkçe tab’ ve teksir edilecek  tesellüm cedvellerinde müfredatı muharrer bir çok malzeme mevcuddur.

Anadolu-Bağdat Demiryolları Ser Tabibi Doktor Mehmed İhsan

Sıhhıye vagonu muhteviyatından:(han) tertibinde ameliyat masası dökme demirden ayağıyla azami aşağıya indirilmiş olduğu halde masanın irtifaı seksen bir santimetrodur. Sathı 50×120 santimetrodur. Amelyat masasının teferruatından olarak yedi parça alet mevcuddur. Bunlar daeller için madeni asma kilitli destbend, kabili rabt başlık,başlık kemeri, omuzluk, kayışlı bacak tutacak, bacak tutacağın rabtiyesi, kayışlı pa-benddir. Bu kısma ait beş gözlü asma camlı dolap, alet ve edavat masası kutu sehpası, şişe sehpası gibi levazım vardır.

Zafer Gazi TUNALI ve Atillla ÖZDEMİR “Doktor Vagonu” Fotoğraf Projesi Katkı Ödülü

Levent Ertekin “Karambol” ve “Beledi Dokuma” Kitapları

KARAMBOL

Başı poşeli, orta yaşlı adam önce gülümsedi. Ardından elinde tuttuğu kırmızı kadifeyi özenle açmaya başladı. Çok değerli bir malzemeyi çıkarttığı hareketlerine yansıyordu. Eline aldığı, misketin biraz büyüğü yuvarlak toplardan birini kesenin içine yine büyük bir dikkatle yavaşça bıraktı. Ardından elinde tuttuğu küçük topu güderi ile özenle silmeye başladı. Hareketlerinden farklı bir uğraşı yaptığı hemen seziliyordu. On dakika kadar oturduğu yerde işlemini yaptıktan sonra ayağa kalktı. Şöyle etrafına bakındı. Adeta güreş meydanına çıkan pehlivan edasıyla gözleriyle rakip arar gibiydi. Ardından gözlerini bir noktaya odakladı. Sevinci yüzünden okunuyordu. Aradığını bulmuştu. Hemen o yana seğirterek “Halil Efe, bugün bayağı tozlanmış görünüyon” diyerek latife yaptı. Tahta sandalyenin üzerinde sıcağın da etkisiyle mayışmış vaziyette duran Halil Efe şöyle bir başını kaldırdı. Lafın kimden geldiğini anlamaya çalışıyordu ki bu sözler onu birden canlandırdı. Sanki ardından gelecek cümleleri ve daveti sezer gibiydi. Peşrev bekleyen pehlivan muzipliğiyle :“Kaşındın galiba. Gel bakalım, bugün alacağın dersini vereyim bari” dedi. Az önce rakip arayan adam aradığını kavuşmuş gibi kıkır kıkır gülerek bir çırpıda tahta uzatmalarla çevrili beton sahanın öbür ucuna ulaştı bile. Etrafta ise bu atışmayı takip eden meraklı gözler, hemen yan taraftan çoktan sandalyelerini çekip atışan iki adamın oyun alanının etrafını sardı bile. Kaç yıllık olduğunu şehrin en yaşlısı Mehmet Emminin bile bilemediği asırlık çınarın gölgesinde dikdörtgen şeklinde yapılmış kaymak gibi düz bir betonun olduğu yere yaklaştılar. Yıllardır bu beton neleri görmüş, nelere şahit olmuştu. Biraz sonra olacaklara da şahitlik yapmaya hazırlanan çınarın kargaları da seslerini kesti. Herkes merakla kumkuması olmuştu acaba Halil Emmi mi orta yaşlı adama dersini nasıl verecekti çoktan kendi aralarında iddialara tutuştular bile:

Kitaptan Levent ERTEKİN Karambol, s.11-12  

Geçmişi yüzyıllara dayanan, kaynağını Tire’nin etnik kültürlerinin bir aradalığından alan bir dönemin geleneksel sporunu, sözel tarih verilerinin kaynaklarından örülen öyküsel bir anlatım ile aktaran “Karambol Oyunu” kitabı ile; yine Tire’de yaygın olarak sürdürülmüş olan bir dokuma türünü tarihe not düşen “Beledi Dokuma” kitabı takdir edilmiştir.

Levent Ertekin “Karambol” ve “Beledi Dokuma” Kitapları Katkı Ödülü

Köstem Kültür, Eğitim ve Müzecilik Vakfı “Köstem Zeytinyağı Müzesi” Girişimi

Köstem Kültür, Eğitim ve Müzecilik Vakfı’nın Köstem ZeytinYağı Müzesi girişimi; araştırma çalışmaları on beş yıla uzanan hazırlık çalışmalarını kapsaması, Ege ve Urla Yarımadası zeytinciliğine ve kültürüne odaklanan eğitim ve öğrenme işlevini öne çıkarıyor olması, zeytincilik kültürünün geçmişten bugüne kimi zaman canlandırmalı, kimi zaman kalıtlarının ve malzemelerinin birebir ölçekte örnekleriyle kronolojik olarak tanıtılması, çocuklara zeytin kültürünü ve doğayı sevdirmeyi hedefleyen bir dizi etkinliğin mekânda yerini almış olması, bu yolla doğa kültürlerini geliştirmeyi hedeflemesi, çevresine ve içinde bulunduğu yerel halka ve köylere fayda sağlayacak bir anlayışla ele alınması ve zeytincilik kültürünün müzeyle birlikte bir enstitü çerçevesinde değerlendirecek donanımları kapsaması nedenleriyle girişimin başvuru çalışmaları sürdürülen Müze statüsüne kavuştuğunda İzmir’e ve yörenin tarihine koyacağı katkılar göz önünde bulundurularak takdir edilmiştir.

Köstem Kültür, Eğitim ve Müzecilik Vakfı’nın hazırlık çalışmaları süren müze girişiminde, tam teşkilatlı bir müze dönüşümü gerçekleştiğinde; İzmir zeytin ve zeytin kültürü bağlamında başarılı bir müzeye kavuşacaktır.

Köstem Kültür, Eğitim ve Müzecilik Vakfı “Köstem Zeytinyağı Müzesi” Girişimi Katkı Ödülü

GELENEKSEL ZANAATLARIN YAŞATILMASI ÖDÜLÜ

Ayşe NARİN – Hasırcı (Tire)

“Ayşe Narin Tire Boynuyoğun köyünde 1940 yılında doğmuştur. 60 yıldır bu meslekte yetişmiş ve bu meslekle hayatını idame etmiştir. Bu el sanatı onun aile mirasıdır ve ilerleyen yaşına rağmen sürdürmekte ve kızına öğreterek mesleğin yaşamasını sağlamaktadır. Kızı bu zanaatı, Tire Müzesi’nde hasırcılığa ayrılan bölümde üretimi sergileyerek sürdürmektedir. ”  

​Ayşe NARİN – Hasırcı (Tire) Geleneksel Zanaatların Yaşatılması Ödülü

Hediye MANTAR – Sepetçi (Tire)

“Sepetlerin çarkını, komşusu Dudu Teyzesinden, üstünü kayınbiraderinden öğrenmiş. Taze gelin olduğu zamandan beri sürekli sepet örmüş. Tire pazarında satmış yaptığı sepetleri. O zamanlarda bir tanesi bile elinde kalmazmış. Küfe, sele, çocuk oturgacı daha bir sürü çeşit sepet yapıyor. Tire Belediyesi Kent Müzesi’nde mesleğini sergiliyor.”  

Hediye MANTAR – Sepetçi (Tire) Geleneksel Zanaatların Yaşatılması Ödülü

Yaşar ve Aziz BARTIK – Kalaycı (Kemeraltı)

“Yaşar Bartık on iki yaşından sonra babasının yanında çırak olarak başlamış mesleğe, hala devam ediyor. Kardeşine de o öğretmiş zanaatı. Aile 1938 de Bulgaristan’nın VİDİG Kasabası’ndan gelmiş. Kapılar semtindeki bugünkü benzin istasyonun olduğu alan aileye verilmiş. Oradan mahallelere eşeklerle, katırlarla bakırları seyyar olarak kalaylamaya başlamışlar. Derken Palamut Hanı’nda Vakfa ait bu mekanda kalaycılığa başlamışlar. Yaşar usta, 1985 yılından beri burada. Daha önce ayrıca eski Sema Sineması’nın yakınındaki Kemal Plaza karşısındaki sokakta da yerleri varmış ve orada on kişi çalışırmış. Yaşar usta iki üç usta yetiştirmiş ama onlar mesleği yapmıyorlarmış.”  

Yaşar ve Aziz BARTIK – Kalaycı (Kemeraltı) Geleneksel Zanaatların Yaşatılması Ödülü

Mehmet ve Ali Erdoğan – Elekçi (Kemeraltı)

Mehmet Usta 35 yıldır beri elekçilik yapıyor. 1970 yılında bu dükkânda alt katta inşaat malzemeleri satılırken işçi olarak orada çalışıyormuş. O zaman dayıoğlu burada elekçilik yapıyormuş. Sonra 1983’ de devir almış burayı dayıoğlundan. Mülkiyeti, hala dayıoğlunda imiş dükkânın. Mehmet usta yanında çalışan elekçi ustalardan öğrenmiş mesleği. Baka baka…Sonra ortaokuldan terk oğlana da öğretmiş mesleği. Dolayısıyla baba oğul neredeyse aynı zamanlarda elekçilik ustası olmuşlar. Oğlan askerlikten sonra işin başında usta olarak kesintisiz çalışmış. “Eskiden her evde en az on tane elek olurdu” diyor Mehmet usta. “2000 yılına kadar elek yetiştiremezdik. Nohut, mercimek, fasulye, buğday hep elenirdi evlerde. Ancak şimdi bu gıdalar elenmiş geliyor. Kuruyemişler de öyle… Şimdi arada tarhana yapanlar gibi az sayıdaki müşteriye hitap ediyor” Aslen Konya, Seydişehir, Çavuş Köyü’den, 1957 de İzmir’e gelmiş. 1962 de askerlik yapmış. 1964 de tezkere. Sonra yine İzmir… 1942 doğumlu. Kasnaklar ezelden beri bursa Kemalpaşa’dan gelirmiş. Çünkü gürgen en çok ordaymış ve Türkiye’ye kasnak oradan dağılırmış.

Kendisinin deyimi ile 2000’ den sonra elekçilik eleğini duvara asmaya başlamış…  

Mehmet ve Ali Erdoğan – Elekçi (Kemeraltı) Geleneksel Zanaatların Yaşatılması Ödülü

Ömer ve Ali AKDEMİR – Demirci (Kemeraltı)

Yüz yıldır demirci ustalığının Kemeraltı çarşısındaki temsilcileri. İzmir 15 Mayıs 1919 yılında Yunanlar tarafından işgal edildiğinden beri Kemeraltı Çarşısı’nda 873 Sokak’taki demircilik yaparlarmış. Ali ve Ömer Akdemir kardeşler, babaları Süleyman Akdemir’in bu dükkânda çırak olarak Sabri Usta’nın yanında çalışmaya başladığını, uzun yıllar ailenin tek geçim kaynağının demircilik olduğunu, geçmiş yıllarda çok iyi paralar kazandıklarını, ancak artan maliyetlerin ve gelişen teknolojinin demircilik mesleğini yok etme aşamasına getirdiğini söylüyorlar. İlk dükkân bitişiğindeymiş bugünkü dükkânın. 1977’de bu dükkâna geçmişler. Balta, bıçak, nacak, kürek, tütün iğnesi gibi demir dövme malzemeler ürettikleri gibi daha detaylı işe özel üretimler de yapıyorlar. Usta yetiştirmişler. Şimdi de oğlu Süleyman’ı yetiştiriyorlar.  

Ömer ve Ali AKDEMİR – Demirci (Kemeraltı) Geleneksel Zanaatların Yaşatılması Ödülü

Mehmet AĞCA – Sedefkar (Kemeraltı)

Tüfekçilikle başlamış, sonra sedefkârlık, ardından da telkâri üretimine başlamış. Şu anda en çok telkâri yapıyor. Bize atölyesinde gösterdiği Çeşmi bülbül telkâri, ceviz ağacından sedef ve telkâri işlemeli tespih ile kuka üzerine sedef kakmalı tespih, çeşit çeşit yüzükler, sedef kakma sandıklar, sehpalarla gözlerimiz neşeleniyor. Mehmet usta, 91 den beri telkâri ustalığı yapıyor. Sayısız öğrenci yetiştirmiş. Ayrıca Balıkesir, Kastamonu, Aydın’da Halk Eğitim Merkezleri’nde de zanaatını öğretmiş.

Asıl ustası Antepli Tuncay Gökgöz, sedefkâr, telkâri ve silah üzerine altın gümüş işler yapan bir ustaymış. Son zamanlarda gözleri görmez olmuş.

Çeşmibülbül telkârinin üç çeşidi var. Mardin, Trabzon ve Antep İşi. Mehmet usta, Antep işini yapıyor.

Mehmet AĞCA – Sedefkar (Kemeraltı) Geleneksel Zanaatların Yaşatılması Ödülü

Şerife ZORLU – Yüz yazmacısı (Karaburun – Kösedere Köyü)

Reşat Ekrem Koçu’nun Türk Giyim Kuşam ve Süslenme Sözlüğü’nde “Yapıştırma” olarak tanımlanan sözcükte; Karaburun Kösedere Köyü’nde Şerife Zorlu’nun düğünlerde yaptığı gelin yüzü süslemesinin benzer bir uygulamasına dair açıklama yer almaktadır.

Tanımlama sözlükte şöyle geçmektedir: “Zamanımızda yapılmayan gelin yüzü süslerindendir. Çiçek şeklinde kesilen küçük kadife veya atlas parçaların üzerine altın teller ve incilerle işlemeler yapılır. Bu teller ve inciler arasında bazen küçük yakutlar, zümrütler, elmaslar yerleştirilir; bu işlemeli çiçekciklerin altına gayet sık dokunmuş kalın bezden bir katastar dikildikten sonra “yapıştırma” denilen altın telli, incili, elmaslı, çiçekler, astara zamk sürülerek gelin kızın alnının, yanaklarının ve çenesinin muhtelif yerlerine yapıştırılırdı. Gelin kızın yüzünün tabii, asil güzelliğini bozan ve muhakkakki iptidai bir zevkin eseri olan yapıştırmalar; bir bakıma da gelin yüzüne şıkır şıkır, pırıl pırıl tuhaf ve garip bir güzellik verirdi. İncili, elmaslı yapıştırmalar ancak zengin kızı gelinlerinyüzünde görülürdü.”[1] Bir çeşit süslenme eylemi olan bu işleme “yüz yazmak” da denilmiştir.

Reşat Ekrem Koçu “yüz yazmak” hakkında şu bilgileri vermektedir. “Eski Türk kadınının süslenmesinde allıklı, aklıklı, rastıklı, sürmesi, yapma laden benli yüz makyajı karşılığı kullanılmış bir deyimdir. Hünerli, zevkli kızlar, kadınlar yüzlerini kendileri yazarlardı. Ham elliler ise, bu işte bilgisi kabul edilmiş kadınlara başvururlardı.

Günümüze ulaşan geleneğin kökenleri hakkında sınırlı sayıda bilgiye sahibiz. Ancak bugün buna benzer çeşitli yüz yazma yöntemlerinin çok daha farklı malzeme ve tekniklerle Bulgaristan, Kosova gibi Balkan ülkelerinde yaşayan Pomaklar gibi kültürlerde de sürdüğünü belirten Dilek Himam , izole yaşayan bu köylerdeki halkın geleneklerin yaşaması için adeta bir kültürel geçit töreni gibi geleneklerini sunduğunu belirtir. Şerife Zorlu da ülkemizde Kösedere Köyü’nde benzer bir geleneği yaşatmak için gelinlere yüz yazmaya devam etmektedir. Tarih boyunca maddi kültürün önemli öğelerinden olan giysi ve süslenme elemanlarının birnevi manevi dünyaya dair olaylarla da ilişkilendiğini belirten Himam, geleneksel yaşam biçimleri arasında giyinmenin ve süslenmenin bir topluluğa ait olma duygusunu güçlendirdiğini belirtir.

Özellikle doğum, ergenlik, askere uğurlama, evlilik ve ölüm gibi yaşamın geçiş döngülerinde “yüz yazma” geleneği gibi ritüeller ve törenler oldukça önemlidir. Düğünlerde gelinlerin bahtlarının açık olması ve mutlu bir yuva kurma arzusu için yapılan “yüz yazma” ritüelinin Şerife Zorlu gibi eli hünerli kadınlar tarafından belli semboller, renkler ve özel yöntemler kullanılarak yapılma sebebi de budur.

Karaburun Kösedere Köyündeki son temsilcisinin Şerife Zorlu olduğunu söyleyebiliriz. Bugün 75 yaşındaki Şerife Zorlu, yörede (Kösedere, Eğlen Hoca, Mordoğan Köyü’nde)yüz yazıcılığını sürdürdüğünü, bu geleneği gençliğinde düğünlerdeki yüz yazıcılarından öğrendiğini dile getirerek kendisinden sonra da bu geleneğin sürmesi için gelinini yetiştiriyor. Şerife Hanım telkırma ustası aynı zamanda. Anneannesinin işlediği telkırmalardan yola çıkarak bu işinde ustası olmuş. Öğrenci yetiştirmiş bir kimlik olarak da çalışıyor bu alanda.

Dr. Öğretim Üyesi Dilek Himam, Yüz Yazısı Sergisi, İBB Seferihisar Kültür Merkezi; 2016 

Şerife ZORLU – Yüz yazmacısı (Karaburun – Kösedere Köyü) Geleneksel Zanaatların Yaşatılması Ödülü

TARİHİ VE KÜLTÜREL MİRAS KONULU OKUL PROJELERİ TEŞVİK ÖDÜLÜ

İzmir Özel Saint-Joseph Fransız Lisesi “6 Şapkalı Kent Turu – Pantha Rei”

Öğrenciler; “Altı Şapkalı Kent Turu” adını verdikleri bir etkinlikle İzmir ve Efes’i ziyaret ederler. Etkinlik her biri birbirinden farklı 6 renkten oluşan 6 şapka ile 6 bakış açısını kapsar. Kentlerin tarihi katmanları arasında bir yolculuğa çıkarlar ve gruplarının bakış açılarını kullanarak bu yolculuk sonunda bir bülten oluştururlar. Diğer bir anlatımla belirlenen rota üzerinde gezerken öğrenciler, kendilerine verilen bilgileri, şapkalarının rengine göre yorumlar. Böylece aynı uğrak noktası hakkında, tüm katılımcılara aynı bilgiler aktarılmış olsa bile onlar farklı bakış açıları ile yaklaşım geliştirir. Ayrıca Kent turundaki uğrak noktaları hakkında hazırlanmış sorulardan oluşan resimli taslak üzerindeki şifreleri çözerek bir anahtar sözcük bulacakları hazırlanan bir oyun ile öğrencilerin motivasyonu ve kültürel mirası hakkında ne kadar bir öğrenme gerçekleştiğini ölçme konusunda değerlendirme gerçekleştirilir.

Okul Müdürü
Jacques AUGEREAU
Projeye Katkıda Bulunan Öğretmenler
M. Umut DİLSİZ, Kifaye YEŞİL, Sibel ÖZDAMAR, Fatma AVKIR AN, Serpil ÇUBUK

Projeyi Hazırlayan Öğrenciler
Tan ÖZOĞLU, Duru KANYILMAZ, Eylül GÖZEGİR, Duru KIRLIKOVALI, Işılsu TAMCI, Deniz GÜRKAN, Berfin Su ASLANOĞLU, Barın ERTURAN, Zeynep AKÇAY, Nil URAZ, Ece ŞEN, Meliha Selen ERDEM, Zeynep KARAÇETİN, Erim Kaan AYAN, Selin Naz ZOBU, Timur CENGİZHAN, Ceren KARADOĞAN, İrem KAYA, Yaren DÜNDAR, Derin ÖNDER, Zeynep SÜSLÜ, Ali PEKER, Berk TAŞBUNAR, Baran AKGÜVEN

İzmir Özel Saint-Joseph Fransız Lisesi “6 Şapkalı Kent Turu – Pantha Rei” Okul Projeleri Teşvik Ödülü

Piri Reis Okulları “İzmir’de Levanten Kültürü”

İzmir’in tarihi ve kültürel değerlerini anlatan bir kitapla başlarlar çalışmalarına. Ardından Levantenler hakkında araştırma yapıp pano hazırlarlar. İzmir Levantenler Derneği’ni ziyaret ederek Levanten İngrid Braggiotti ile “Levanten Yemek Kültürü” konulu söyleşi (Sözlü Tarih çalışması) yaparlar. Sonra Levanten Peter Papi ile Levantenlerin İzmir’e geliş süreçleri, yaşam tarzları, kültürleri, İzmir’e katkıları üzerine söyleşi ( Sözlü Tarih Çalışması) gerçekleştirirler. Bu bilgilerle Levantenler günü etkinliği düzenlerler okullarında. Okulun öğlen menüsünde kendi hazırladıkları Levanten yemekleri ile eski bir Levanten geleneği olan karnaval hazırlarlar. Son olarak ise okullarında Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hümeyra Birol Akkurt tarafından sunulan Levanten Mimarisi konulu bir konferans etkinliği düzenleyerek bilgi edinirler ve Levanten yapılarına gezi düzenleyerek Levanten mimarisi hakkında bilgilerini geliştirirler.

Okul Müdürleri
Dr. Dilek EGE (Özel Karşıyaka Piri Reis Okulu)
Sabrina ATASEVEN (Özel Güzelbahçe Piri Reis Okulu)
Projeye Katkıda Bulunan Öğretmenler
Canan İpek, Arzu Simsaroğlu

Projeyi Hazırlayan Öğrenciler
Ahmet Nihat Demir DURMAN, Alp ETENSEL, Alp GÜZEL, Arda GÜR, Atilla Ege EROĞLU, Aylin İNAN, Delfin Ebru SAYIM, Elif YAZICI, Emre ÖZKESER, Era Deniz TAYLAN, İrem Naz ÇENGEL, Kaan OĞUZ, Mehmet Emin DOĞAN, Nehir YALÇIN, Zeynep KARTAL, Zeynep ÖZKAHRAMAN, Zeynep SİPAHİ, Gürhan AKARSU, Ayşe SONGU, Can BİÇEN, Can ÖNDER, Defne ARGÜN, Demir ÖZDEMİR, Deniz Kaan AHRAMAN, Kaan UYSAL, Mert KAÇAN, Nehir Duru AYDIN, Nil İZMİRLİ, Öyküm PUĞ, Rüzgar YALDIRGAN, Saydam GÜLDOĞAN, Ümmühan May KARAKURT, Varol ALTUN, Yağmur AÇIKGÖZ, Zeynep YARALIOĞLU, Ada KURT, Arel CERYAN, Artun KISMALI, Berke BERK, Bernis ÇETİN, Cemresu ÖNAÇ, Çağan SUBAŞI, Deniz ERTUĞ, Derin ÇOKDEĞER, Doğa BOSNALI, Duru KAVCI, Ecem ERDOĞANLAR, Ege TIMAÇ, Kaan KANRICI, Karan ALP, Taylan Deniz BAL, Teoman KARAHAN, Zeren ÖVÜL, Eser ALKAN, Ceylin DURU, Defne SÜREKLİ, Duru ÖZBAKAR, Ege DERECİ, Enis BULAN, İlayda Nur ZAHND, Kaya NARİN, Mehmet Ali ERDİL, Melis Oylum OKAY, Meriç REYHAN, Nazmi Yiğit EFE, Nehir DEMİR, Yücel Johann BÖREKÇİ, Azra Zeynep AKTUĞ, Batu YILDIZ, Bora TUNCER, Cemre YÖREK, Charlotte DEGRAAFF, Bora ERGÜVEN, Demir KÜLÇECİ, Eylül Elçin ÇAVUŞ, İklim YOLCU, Kuzey Alp GÜREL, Melih Ege KIPÇAK, Nehir ÜRKMEZ, Rüzgar ÖZİŞ, Tuna REYHAN, Zeynep Duru ATEŞ, Deniz YÖREK, Deniz Denisa ŞENGEZENER, Efe Mert NALÇAKAN, Eren ÇETİNOLUK, Gülperen ÖZDAMAR, Ilgın Serin SENGER, Karan TOPDEMİR, Kuzey KARAMUSTAFAOĞLU, Lara Mariya KİRAY, Selen ÇETİNKAYA, Su BOLAKÇA, Yiğit PINAR, Yusuf Yağız ÖZER, Ali Demirhan KATRANCI

Piri Reis Okulları “İzmir’de Levanten Kültürü” Okul Projeleri Teşvik Ödülü

İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları “Tarihi Karataş Evleri Resim Çalışması” & “Levanten Köşkü Seramik Çalışması”

Okulun 10-A Sınıfı resim dersi öğrencileri, tarih dersinde işledikleri “Osmanlı’da 16. ve 17. Yüzyılda Doğu Akdeniz Ticareti” konusu ile İzmir’in simgesi “Levantenler” üzerine bir proje geliştirmeye karar verirler.

Levanten denince de ilk akla gelen, o baktığında zamanda yolculuk yaptıran mimarisiyle herkesi büyüleyen Levanten Evleri üzerinde çalışmaya başlarlar. Tarih ve resim öğretmenleri eşliğinde Bornova ve Buca Levanten köşkleri ile Arkas Deniz Müzesi’ne gezi düzenlerler. Ardından en çok etkileyen köşklerden biri olan “Buca Forbes Köşkü’nün seramik çamurundan üçboyutlu maketini” yaparlar. Ayrıca araştırdıkları ve ziyaret ettikleri Levanten evleri hakkında sunum hazırlayarak edindikleri bilgileri okuldaki diğer öğrencilerle paylaşırlar.

Genel Müdür
ESRA SANDALCI ADAM
Okul Müdürü
Serkan TAŞÇIOĞLU
Projeye Katkıda Bulunan Öğretmenler
Ayşe HURDA ( Tarih Öğretmeni),
Gülistan Banu CEL (Resim Öğretmeni)
Projeyi Hazırlayan Öğrenciler
10/A Sınıfı öğrencilerinden;
Mehmet Efe AKÇA, Berk KÖK, Sıla BAŞARI, Selin ÖZTOP, Ekin İNCİRKUŞ, Eda KUTLUGÜN, Eda KORKUTERİ, Sinem ÜRESİN

İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları “Levanten Köşkü Seramik Çalışması” Okul Projeleri Teşvik Ödülü

“Tarihi Karataş Evleri Resim Çalışması”

Okulun 5. Sınıf Resim dersi öğrencileri; Birçok tarihi güzelliği olan Karataş Semti’ndeki tarihi evleri görüntüleyerek ve bu görüntülerden kendi emekleriyle belli kesitleri esas alarak tuval üzerine resim yaparlar ve sergileyerek tarihi evlere karşı merak uyandırırlar.

Okul Müdürü
Levent ÖZAYTAÇ
Projeye Katkıda Bulunan Öğretmenler
Pınar ÖNGEL
Seyhan TERZİOĞLU
Projeyi Hazırlayan Öğrenciler
5. Sınıf öğrencilerinden
Ceren YAMAN, Defne YURT, Melisa ÇELİK, Gülseren Masal ATALAY, Ceyda ÖZTÜRK, Öykü Su AKIL, Rüya CANSEVER, Nehir GÜCÜYETER, Zerrin Sena KAYAÖNÜ, Ece SERTYÖRÜ

İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları “Tarihi Karataş Evleri Resim Çalışması” Okul Projeleri Teşvik Ödülü

İzmir Türk Koleji “İzmir’in Kayıp Tarihi: Merdivenli Medrese”

Okulun lise düzeyindeki üç öğrencisi İzmir’in kültür tarihinde ikinci bir örneği olmayan ve günümüze ulaşan Konak İlçesi’nin Pazaryeri semtinde bulunan ve XVII. yüzyılın sonlarına kadar varlığını koruduğu bilinen ’’Merdivenli Medrese’’ üzerine akademik bir yaklaşımla araştırma gerçekleştirirler ve rapor haline getirirler. Günümüzde metruk durumda olan ve kaderine terk edilen bu eğitim kurumu; hazire, türbe ve okuma odalarından oluşan mimari bir kuruluşun parçası durumundadır. Sit alanında yer almasına rağmen varlığı hafızalardan silinen kent gündemine çıkarılmasını sağlamak, korunması için gerekli tedbirleri aldırmak amaçlanır. Ayrıca çalışmada, medreseye yeni işlevler verilerek kullanılmasına yönelik önerilerde bulunulur. Tarihi yapının tanınması için sosyal medya hesabı açılır, yazılı basınla iletişime geçilir ve tarihi yapılara yönelik anket çalışmaları gerçekleştirilir.

Okul Müdürü
İsmail TAKMAK
Projeye Katkıda Bulunan Öğretmenler
Pervin ÜNLÜ GÜRÇAY
Projeyi Hazırlayan Öğrenciler
Lidya TİRE – Ece KONUK- Zeynep Sude DİKTAŞ

İzmir Türk Koleji “İzmir’in Kayıp Tarihi: Merdivenli Medrese” Okul Projeleri Teşvik Ödülü

Özel BİLFEN İlköğretim Okulu “Tarihi Başdurak Kemeraltı Çarşısından Günümüze Çini Sanatının İzleri”

6. sınıf öğrencilerinden sekiz kişilik bir grup, Kemeraltı Başdurak Çarşısı ve Geleneksel Türk El Sanatları üzerine genel bilgi edinirler. Burada bulunan çini sanatçısı Ebru Çamkıran Atölyesini ziyaret ederler, çini yapımı hakkındaki bilgilendirmenin ardından sanatçıyla birlikte çiniler üretirler. Yaptıkları eserleri ve deneyimlerini okullarındaki diğer öğrencilerle değişik etkinlikler gerçekleştirerek paylaşırlar.

Okul Müdürü
Özge ALTAN
Projeye Katkıda Bulunan Öğretmenler
Erdal GÖRGÜN, Büşra TEZCAN
Projeyi Hazırlayan Öğrenciler
Selin TANDOĞAN, Türker TUĞSUZ, Eda AKKANLAR, Eren ADITATAR, İbrahim Selim, KILIÇ, Ali Altan YILMAZ, Berfin TOKAY, Murat ÖZİLERİ

Özel BİLFEN İlköğretim Okulu “Tarihi Başdurak Kemeraltı Çarşısından Günümüze Çini Sanatının İzleri” Okul Projeleri Teşvik Ödülü

Kent Koleji Güzelbahçe Kampüsü “Kentin Tarihine Dokun”

İzmir’in bilinen tarihi eserlerinden şehir merkezinde ve yoğun yaya trafiğinin içinde konumlanmış yapılar arasından bir kaçı seçilir ve seçilen yapılar ile ilgili öncelikle tarihi araştırma yapılır. Yapıların İzmir tarihi açısından önemi ve tarihleri ile ilgili bilgi edinilir. Edinilen bilgiler doğrultusunda saha çalışmasını destekleyecek anket soruları, öğrenciler tarafından belirlenir ve öğrencilerin sahada yaptığı anketler üzerinden değerlendirmeler yapılır. Bu değerlendirmeler sonucunda İzmir kentinde yaşayan bireylerin büyük kısmının yaşadıkları kentteki tarihsel çevre hakkında bilgi sahibi olmadığı gözlemlenir. Neredeyse her gün önünden geçilen tarihi yapılara dikkat çekilerek, bu yapılar ile ilgili yerinde bilgi edinilmesini sağlamanın toplumun tarihsel çevre ile ilgili bilinçlendirilmesini sağlamakta büyük önem taşıyacağı düşünülür. Bu eksikliği gidermek için özellikle merkezi noktalarda ve yoğun yaya trafiği üzerinde bulunan tarihi yapıların yakın çevresinde akıllı bilgilendirme tabelaları olması gerektiği sonucuna ulaşılır ve bir örnek tabela hazırlanır.

Okul Müdürü
Sevinç KAYAOĞLU
Projeye Katkıda Bulunan Öğretmenler
Neslihan ÇELİK, Bircan ERDOĞAN, Melisa AKSOY
Projeyi Hazırlayan Öğrenciler
Beren ERYAZGAN, Berkay ESİRGENÇ, Can ÖZBAYLAR, Deren TEPE, Didem ÇAKIROĞLU, Egem KARAKAŞ, Melek Lal CESUR, Oğuz KILIÇ

Kent Koleji Güzelbahçe Kampüsü “Kentin Tarihine Dokun” Okul Projeleri Teşvik Ödülü

Narlıdere Özel TAKEV Ortaokulu “Gizemli Bavul Projesi: KLAZOMENAİ”

İlkçağda zeytinin merkezi ve zeytinyağı işliği ile dünyada bugün kullanılan teknolojinin 2600 yıl önce kullanıldığı yer olan Klazomenai Antik Kenti’nin tarihine ve kültürel mirasına sahip çıkmak için 6. ve 7. Sınıf öğrencileri tarafından antik döneme ait seramiklerin birer replikası yapılır. Resimler çizilir. Zeytinyağı işliğini anlatan kitapçıklar, müzik aletleri hazırlanır. Her doküman “Gizemli Bavul Projesi: KLAZOMENAİ” adını verdikleri bir bavul içerisine yerleştirilir. Zeytin kültürüne ait elde edilen bilgiler, bavuldaki eşyalarla birlikte şarkılar ve kostümler ile sunumlar yapılarak diğer öğrencilerle paylaşılır.

Okul Müdürü
Sema BAYRAM
Projeye Katkıda Bulunan Öğretmenler
Elif EMMEZ, Selda FARALYALI
Projeyi Hazırlayan Öğrenciler
Elif KILIÇ, Ege KILIÇ, Doğa ERDUYGUN, Deniz DOLGUN, Can TURGUT, Yusuf Ali YUMUK, Yusuf Tuna YÖRÜK, Elif ÜNLÜ, Dilara Sevda KIRLANGIÇ, Naz MAYRUK, Nehir ÖZZENGİN, Beril CAN, Bengisu
AKBABA, Dalya, Ilgın TOPUZOĞLU, Elif ORAL, Zeynep SERCAN, Defne BELKIS

Narlıdere Özel TAKEV Ortaokulu “Gizemli Bavul Projesi: KLAZOMENAİ” Okul Projeleri Teşvik Ödülü

Metinler: Ayşegül GÜNGÖREN

Fotoğraflar: Mehmet YASA

ÖDÜL KOMİTESİ ÜYELERİ

  • Prof. Dr. Başak İPEKOĞLU,  İ.Y.T.E. Mimarlık Fakültesi, Mimari Restorasyon Bölümü Öğretim Üyesi, Bölüm Başkanı
  • Prof. Dr. Emel GÖKSU, D.E.Ü. Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü E. Öğretim Üyesi
  • Prof. Dr. Eti AKYÜZ LEVİ, D.E.Ü. Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi
  • Prof.Dr. Emel KAYIN, D.E.Ü. Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi
  • Ulvi ÖZEL,  İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürü
  • Osman ARSLAN,  İzmir 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürü
  • Halil İbrahim ALPASLAN,  Mimarlar Odası İzmir Şubesi Başkanı
  • Özlem ŞENYOL KOCAER,  Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Başkanı

DANIŞMA KURULU ÜYELERİ

  • Aziz KOCAOĞLU, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı
  • Dr. Buğra GÖKÇE, İBB Genel Sekreteri
  • Hülya ARKON,  İBB Etüt ve Projeler Dairesi Başkanı
  • Dr. H. Gökhan KUTLU,  İBB Tarihsel Çevre ve Kültür Varlıkları Şube Müdürü

SEÇİCİ KURUL BAŞKANI

  • Cengiz BEKTAŞ (Y.Mimar)

ASİL SEÇİCİ KURUL ÜYELERİ

  • Dr. Öğretim Görevlisi Nimet ÖZGÖNÜL (Restorasyon Uzmanı) ODTÜ Mimarlık Fakültesi, Restorasyon Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi
  • Prof. Dr. Zeynep ENLİL (Şehir Planlama) Yıldız Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi
  • Doç. Dr. Oya AKIN (Şehir Planlama) Yıldız Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi
  • Doç. Dr. Pelin ŞAHİN TEKİNALP (Sanat Tarihçisi) Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi
  • Doç. Dr. Ayşe Gül AKALIN ORBAY (Arkeolog) Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Tarih Bölümü Öğretim Üyesi
  • Nevin Nazan YÜCEL (Y.Mimar – Restorasyon Uzmanı)

YEDEK SEÇİCİ KURUL ÜYELERİ

  • Doç. Dr. Tonguç AKIŞ (Mimar) İYTE, Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi
  • Dr. Öğretim Görevlisi Işın CAN (Şehir Plancısı)  İYTE, Mimarlık Fakültesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Görevlisi
  • Dr. Öğretim Üyesi Selda ALP (Sanat Tarihçisi) Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Batı Sanatı ve Çağdaş Sanat Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
  • Dr. Öğretim Üyesi Gözde ŞAKAR (Arkeolog)  Celal Bayar Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi

RAPORTÖRLER

  • Ayşegül GÜNGÖREN (Arkeolog & Uzm. Sanat Tarihçisi)
  • Mehmet YASA (Restoratör)