İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ TARİHE SAYGI YEREL KORUMA ÖDÜLLERİ 2019 YILI ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNE ÖDÜLLERİ ETKİLEYİCİ BİR TÖRENLE SUNULDU
17. yıl programının ödülleri; 2003 yılından bugüne kadar ödüle değer bulunan eser sahiplerinin ve ödül programının var edilmesinden günümüze dek emek veren Ödül Komitesi üyelerinin, farklı zamanlarda seçici kurul üyeliği yapan katılımcıların ve 2019 yılı Seçici Kurul üyelerinin ve ödül alan İzmirlilerin hazır bulunduğu bir törenle sahiplerine sunuldu. Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen tören, 2019 yılında yitirdiğimiz Prof. Dr. Hayat Erkanal’ın İzmir’e ve Arkeoloji dünyasına katkılarını anarak başladı. Tören programında bu yılın Seçici Kurul Başkanı, ICOMOS Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi Türkiye Milli Komite Başkanı, Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Şehircilik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İclal Sema Dinçer’in Ödül Programı üzerine değerlendirmelerinin yer aldığı konuşmasıyla devam etti. Dinçer konuşmasında “Tarihe Saygı Yerel Koruma Ödülleri’nin bir özel marka olarak kendisinin tescillenmesi ve dünyadaki koruma kurumlarının özel ödüllerine teklif edilmesinin önemini vurguladı.
Prof. Dr. Dinçer, “Koruma düşüncesinin toplum içinde benimsenmesi, yaygınlaşması ve bugünkü aşamalarına varmasının dünyada da Türkiye’de de bir anda gerçekleşmediğini dile getirerek her ülkenin kendi sosyo ekonomik koşulları kültürel ve politik ortamları birbirinden farklı olduğunu ve korumanın kavranması ve uygulanmasında bu farkların mekâna yansıdığını ve ortamı belirlediğini dile getirdi. Günümüzde korumanın sürdürülebilirliğini sağlayabilmenin en temel planlama ve yönetim konuları arasında tanımlandığını, UNESCO Dünya Mirası Komitesi’nin 2019 Yılındaki 43. toplantısında bu kavramı Uygulama Rehberinde daha da geliştirdiğini belirtti. Dinçer, konuşmasında 28 Kasım 2011’de Paris’te yapılan 17. ICOMOS Genel Kurulu’nda kabul edilen tarihi kentlerin ve kentsel alanların korunması ve yönetimiyle ilgili Valetta İlkeleri’nin bazı maddelerini vurgulayarak, 2011 yılında kabul edilen ICOMOS Valetta İlkelerini, 2003 yılından beri sürdürülmekte olan İzmir, Tarihe Saygı Yerel Koruma Ödülleri’nin temel fikriyle tümüyle örtüşmekte olduğunu söyledi. Bu nedenle İzmir’in ürettiği bu ödüllendirme yaklaşımının çok değerli olduğunu bizzat kendisinin korunmasını ve uluslararası koruma camiasına tanıtılmasını ve yaşatılmasını tavsiye etti.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise İzmir’in tarihe duyarlılığının simgesi, kentimize önemli bir değer katan Tarihe Saygı Yerel Koruma ödüllerinin geçmiş uygarlıklara ait mirasa hak ettiği saygıyı göstermek ve tarihi yapıların korunmasını teşvik etmek amacıyla düzenlediğini belirterek ve bu etkinlikte emeği geçen herkese teşekkür ederek başladığı konuşmasında geçmişin kent kültürüne katkılarını şu sözlerle dile getirdi
“Bizler İzmir’de tarihi alanları, kültürel mirası ve doğal güzellikleriyle eşsiz bir coğrafyada yaşıyoruz. Binlerce yıllık geçmişiyle İzmir kurulduğu günden beri farklı uygarlıklara, farklı din ve inançlara ev sahipliği yapmış, liman kenti kimliği ile özellikle 1800’ lerin başından sonlarına kadar Akdeniz’in en zengin ve en gelişmiş kentlerinden biri olmuştur. Tarih boyunca pek çok kültürün uyumlu bir şekilde yaşamasına olanak veren İzmir’in bu çeşitliliği günümüzde de devam etmiş çok dilli çok kültürlü zengin bir kent kimliğinin oluşmasına yol açmıştır. Bir kentin geçmişi o kentin karakterinin ayrılmaz bir parçasıdır. Kentler sokakları meydanları, köprüleri, parkları, heykelleri, kütüphaneleri insanların kültürü, yaşam tarzı ve davranış biçimleri ile şekillenen mimarisi ile bir bütündür ve yaşayan bir kimliğe sahiptir. Tarihi değerleri korumak kent kimliğini korumak demektir. Kentte yaşayan herkese bir yere ait olma duygusu kazandırır. Bizler bu aidiyet duygusu ile hareket ederek kentimizdeki yapıları şekillendirir, yaşatır ve geleceğimizle bağ kurarız.”
Başkan Soyer ayrıca; İzmir’in bu tarihi birikimin 20. yüzyıldan bu yana çarpık yapılaşma, aşırı nüfus artışı ve bilinçsiz yıkımlar sonucu zarar gördüğünü belirterek kültürel ve doğal varlıkları korumak için kapsamlı bir çalışma yürüttüklerini söyledi.
İzmir Tarih Projesi ile kentin en önemli kültürel ve tarihi değerlerinden Kemeraltı ve çevresinde, 250 hektar büyüklüğündeki bir alanda restorasyon ve sağlıklaştırma uygulamalarına odaklandıklarını ifade eden Başkan Soyer şöyle konuştu: “Konak Pier’den Saat Kulesi ve Kemeraltı’nan, buradan Agora ve Kadifekale’ye uzanan hattı tarihi dokusuna uygun şekilde düzenliyoruz. Çalışmalar tamamladığında Kemeraltı ve çevresi, İzmirlilerin güven ve aidiyet duygusuyla yaşadığı, 24 saat aktif bir kent merkezi kimliğine bürünecek. Normal koşullarda 15 yıl içerisinde bitmesi planlanan Smyrna Antik Tiyatrosu’nu 3 yıl içerisinde yani 2023 yılına kadar gün yüzüne çıkarmayı hedefliyoruz. Gün yüzüne çıkaracağımız Antik Tiyatro ile İzmir, yeni bir Efes kazanacak. Yine bu hat boyunca zemin yenileme, cephe düzenleme, altyapı ve aydınlatma çalışmalarına hız verdik. Bu bölgenin tamamı üçüncü derece arkeolojik ve kentsel sit alanı. İçinde kentin akropolü Kadifekale, Agora, Tiyatro ve Stadyum gibi birinci derece arkeolojik sit alanları ve doğal sit alanları da yer alıyor. İzmir İl sınırları içindeki arkeolojik kazı alanlarına da destek veriyoruz”. dedi
Konuşmaların ardından Ödül sahiplerine ödüller şiirli ve müzikli bir organizasyonla teslim edildi. Kanun sanatçısı Özgür Gürbüz ve kendisinin de yer aldığı 19. Yüzyıldan kalan müziklere yeniden hayat veren ŞİNADİKA Grubu programa renk kattı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarihe Saygı Yerel Koruma Ödülleri on yedi yıldır, ödül programı katılımcılarıyla İzmir’in tarihi değerlerini gündeme taşımaktadır. Doğru çalışmaları belirleyerek her yıl koruma halkasına yeni yüzleri dâhil ederek İzmir’in ödüle değer çalışmalarını inceleyerek koruma kültürüne katkı sağlamaktadır.
Ödül alan eserler ve kategorileri:
TARİHİ YAPIDA YAŞAM KATEGORİSİNDE JÜRİ ÖZEL ÖDÜLÜ
SAİDE DİZ EVİ (BERGAMA)
Saide DİZ Kavala’nın kazası Pravişte’de doğmuş. Üç- üç buçuk yaşında gelmişler; Anadolu’ya, Bergama’ya. Bu evi Kayınpederi yaptırmış. Bir erken Cumhuriyet Dönemi eseri… Saide Hanım Atatürk’ün 13 Nisan 1934’deki Bergama ziyaretinin canlı tanıklarından biri. O günler onun belleğinde hala yaşıyor. Bize de o günlerin coşkusunu yaşatıyor.
TARİHİ YAPIDA YAŞAM ÖDÜLÜ
DERVİŞ’İN KAHVESİ (SEFERİHİSAR)
Özgün özellikleriyle korunmuş bir kahve. Uzun yıllar sahibi merhum Muharrem GÜRER tarafından işletilmiş. Günümüzde Adnan Öksüz yine kahve olarak işletmeye devam ediyor. 1880’li yıllarda Cambaz lakaplı bir kişi, o zaman Rum kahveleri çok meşhur olduğu için bir Rum ustaya yaptırmış. Son işletmecisi Adnan Öksüz, kahvenin tarihine ilişkin bilgileri kahveye gelen herkese büyük bir heyecanla anlatıyor. Kıraathane kültürünü yaşatmak için kahveye minik bir kütüphane de koymuş.
NERİMAN ÇOKER EVİ (SEFERİHİSAR)
Seferihisar’ın en eski ailelerinden. Lakapları Muhammedler. Konut, Seferihisar’ın tahrip olmuş tarihi dokusunun bilhassa konut tipolojisini temsil eden elde kalan birkaç konuttan biri. Neriman Hanım, Sığacık’ta doğmuş. Seferihisar’a gelin gelmiş.1929 doğumlu. Babasını çocuk yaşta kaybetmiş. Evlenip gelin olarak geldikten sonra eşi ile birlikte çok çalışmışlar.
“Apartmanlar bizim yaşımızdakilere uygun değil. Çünkü biz evde yaşıyoruz. Apartman gençlere göre. Onlar akşamları evde yaşıyorlar anca” diyor.
MEHMET ÖZUYANIK – TERZİ (BERGAMA)
60 yıllık terzi. Usta olduktan sonra yarım asır bu dükkânda mesleğini sürdürüyor.
Küçük yaşta çırak olarak öğrendiği mesleğini, Bergama Arastası’ndaki dükkânında ilerlemiş yaşına rağmen yarım asırı aşkın bir süredir yaşatması; dokuya, kentsel yaşama katkısı takdir edilmiştir.
AYFER ŞAŞMAZER EVİ (BERGAMA)
Bu ev, Rum döneminden kalma. Bölgede papazın evi olarak biliniyor.
Ayfer Hanım, annesi Zehra Yalçın’a ait bu konutta onun bakımına destek olmak için onunla birlikte bu evde yaşıyor. Ayfer Hanım’ın ablası dört günlük bebek iken buraya gelmişler. Ayfer Hanım bu evde doğmuş. Ailenin kökeni Artvin, Gürcistan Batum. Mimarisi de diğer evlerden bir miktar farklılık sergiliyor. Giriş kapısı bir duvarı geniş nişli bir sofaya açılıyor. Çatı, Pergamon Kazısı ile Gerda Henkel Vakfı’nın desteği ile onarılmış.
SEHER GÜDEN EVİ (BERGAMA)
Seher Güden 1940 doğumlu. Ailesi Bulgaristan göçmeni, eşi merhum Ekrem Bey ise Arnavut. Dört oğul ve bir kızları var. Bu konut, Seher Güden’i ayakta tutan bir dayanak olan, kapı önü sokak sohbetlerinin hala sürdüğü, geleneksel mahalle kültürünü yaşayan bir örnek.
TARİHİ MEKÂNDA GELENEKSEL ZANAATLARIN YAŞATILMASI ÖDÜLÜ
NECATİ GÜRBÜZ – ÇALGI USTASI (KEMERALTI)
Kestelli 1970’li yıllarda yoğun müzik aletleri üretimine mekânlık etmiş bir bölge iken burada günümüzde sadece Necati Usta üretim yapıyor. Necati usta yaklaşık 25 yıl önce başlamış çalgı yapımcılığına, sürekli kendini yenilemiş, hiç bir zaman seri bir üretim yapmayı seçmemiş, ürettiği her üründe yenilik denemiş ve kullanıcılardan her zaman geri dönüşümler almış. Üretmiş olduğu her çalgının çizim ve özelliklerini belgeleyen bir kataloğa da sahip.
Dünyada ki pek çok ülkeye (Amerika, Avusturalya, Kanada, Almanya, Hollanda, Belçika, İsveç, İsviçre, İspanya, Tunus, Mısır, Yunanistan) çalgı gönderen çalgı yapım ustası Necati Gürbüz’ün ellerinde doğan her çalgı, sanatçıya özel bir üretim oluyor.
MEHMET TÜLÜ – AYAKKABI USTASI (BERGAMA)
Bergama’nın 15 ve 16. yüzyıllarından kalan ticari hayatın bir uzantısı içinde yer alan Arasta çarşısında ayakkabı ustası Mehmet Tülü ile tanışıyoruz. Usta buranın eskiden Pabuççular Arastası adıyla anıldığını iletiyor bize.
30 yıldır ayakkabı ustası olarak Arasta çarşısı içinde yer alıyor. Meslekte ise altmış yıldır emeği var. Şu anda Bergama’nın ayakkabıcılar geleneğini sürdüren ustaların ustası, en kıdemlisi.
NURİ TUTPINAR – UD, TAMBUR USTASI (KEMERALTI)
Şanslı insanlar var mı?
Var tabii…
Şanslı ağaçlar var mı ?
Var. Nuri ustanın elinde yarım asır sesi yaşıyor…
Nuri Usta Kemeraltı Çarşısı’ndaki atölyesinde ud ve tambur üretiyor.
Nuri Usta, 1947 yılında Kestelli’nin üstünde Dibekbaşı’nda dünyaya gelmiş. Babası Bulgar göçmeni, annesi Yunanistan’dan göçmüş. Dönemin meşhur ut ustası Vasfi Çınlar ustasından öğrenmiş bu sanatı. 9 yaşında başlamış bu zanaata. Çırak da yetiştirmiş. Gençliğinde KIVILCIMLAR adında bir müzik grubu da varmış.
ÖZGÜN İŞLEVİN DEĞİŞTİRİLDİĞİ ESASLI ONARIM ÖDÜLÜ
GARANTİ BANKASI (FOÇA)
Bir asırdan fazla ayakta kalan tarihi konut, Foça’nın ticari dokusu içinde farklı işlevlerde kullanılarak pek çok değişimle bugüne ulaşmıştır. GARANTİ BANKASI’NIN katkısı ile restore edilerek kent yaşamında tarihi referans verecek nitelikte ayağa kaldırılmıştır.
Yapı Sahibi: Kerem Güler
Proje Müellifi: Restorasyon Uzmanı Nur Kocasoy Bağcı
Yüklenici : Diker Yapı İnş. Müh. San ve Tic. Ltd. Şti
TARİHİ ÇEVRE VE KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA DALINDA KATKI ÖDÜLÜ
BANU ERSAN “SIRADAM’DAN BARBAROS’A” BELGESEL FİLM VE KİTABI
Urla’nın Barbaros Köyü’nde gerçekleşen Oyuk Festivali, ödüle layık görülen konu çalışmaların gerçekleştirilmesine neden olmuştur. Oyuk Festivali; Barbaros’un tarımsal, kültürel ve geleneksel değerlerini anımsatmayı ve kamuoyunda farkındalık yaratmayı hedefleyen yaratıcı bir festivaldir. Tarlalardaki ürünleri korumak için kullanılan korkuluklar, festivalin simgesidir. Tarla korkuluğunun yöresel adı“oyuk”tur. Festivalin adı buradan gelir.
Ana fikri; ürünü yetiştirmenin ve geleneksel boyutta korumanın yanı sıra gelenekleri, çevreyi, değerleri korumayı kapsamaktadır.
Köy halkının geleneklerini ve yaşam kültürünü yansıtan, köy halkının İMECESİ ile gerçekleştirilmiş yayın ve belgeselin yerelde ve kırsalda bir rol model olması ve ufuk açıcı niteliği takdir edilmiştir.
TARİHİ VE KÜLTÜREL MİRAS KONULU OKUL PROJELERİ TEŞVİK ÖDÜLLERİNİ TAKDİMİNE GELDİK.
ÖZEL İZMİR SEV İLKOKULU “EVVEL ZAMAN SMYRNA” ÇALIŞMASI
1.sınıf öğrencileri çalışması. Okul öğretmenleri, öğrencilerinde erken yaşta kentin tarihine ve kültürel mirasına dair koruma bilincini sağlamak amacıyla, ilkokul birinci sınıf öğrencileriyle ‘Evvel Zaman Smyrna’ adını verdikleri bütüncül bir eğitim programı hazırlamıştır. Disiplinler arası ele alınan çalışma; görsel sanatlar, yaratıcı drama, beden eğitimi, İngilizce ve sınıf öğretmenlerinin derslerindeki kazanımlarıyla eşleştirilmiştir.
PROF. DR. AZİZ SANCAR ORTAOKULU “SMYRNA PARK” ÇALIŞMASI
İçinde İzmir’in tarihi, adını nereden aldığı ve kurulan medeniyetlere ait eserlerin yer aldığı tarihi bir park tasarlamışlar. Tasarımı bir maket haline getirmişler.
UKEB OKULLARI “GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE İZMİR’DE BULUNAN TÜRK/RUM/LEVANTEN EVLERİ’NİN MİMARİ VE KÜLTÜREL ÖZELLİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI, RESTORASYON VE KORUMA ÇALIŞMALARININ YAPILMASI” ÇALIŞMASI
İzmir’de farklı kültürlerin aynı zaman diliminde yaşamış olması sebebiyle olagelen İzmir evlerindeki benzer ve farklı yanlar, okulun bir öğrencisi olan Ayşe Gülümsün DURUR tarafından araştırılmıştır.
TAKEV KARŞIYAKA ORTAOKULU “AİLEM İZMİR” ÇALIŞMASI
Okulun zümre öğretmenleri; öğrencilerinin aile büyüklerine, aile tarihlerine ve kent tarihine karşı ilgi duymalarını istemişlerdir. Öğrencilerle olan sohbetlerde ve çalışmanın başlangıç evrelerinde konuya ilgisiz görünseler de, kentin yakın tarihi ile ilgili bilgi aldıkça ve özellikle edindikleri bilgileri kendi aileleri ile ilişkilendirdikçe keyif almışlar…
İZMİR ÖZEL SAİNT-JOSEPH LİSESİ “LUİGİ STORARİ’NİN 1854 TARİHSEL NOTLARLA İZMİR REHBERİ VE HARİTASI” ÇALIŞMASI
İzmir Özel Saint-Joseph Fransız Lisesi Yerel Tarih Kulübü öğrencileri, İtalyan Mühendis Luigi Storari’nin 19. yüzyıl İzmir‘i için oldukça büyük bir belge olan İzmir kenti hakkında yazdığı rehberi, Fransızcadan Türkçe ’ye çevirmiştir. Ardından İzmir’de gerçekleştirdikleri ile ilgili kaynak taraması yapmıştır. Bu araştırmalar sonunda Storari’nin hayatı, eğitimi ve İzmir’de gerçekleştirdiği işlerle ilgili önemli bilgi ve belgelere ulaşmışlar
MERAKLI ÇOCUK BİLİM AKADEMİSİ “TABULA ANSATA-EFESE YOLCULUK” ÇALIŞMASI
Akademi; öğrencilerine Sumru Anamur’un kaleme aldığı Efes’e Yolculuk Kitabı’nda anlattığı antik dönem Efesini kapsayan olay ve bilgilerle bir oyun üretmiştir.
İTÜ GELİŞTİRME VAKFI İZMİR OKULLARI ORTAOKULU “KONAK TARİHİ MEKÂNLARA POSTMODERN YAKLAŞIMLAR ÇALIŞMASI
Okul öğretmenleri, İzmir’in tarihi ve kültürel mirasını, öğrencilere yakından tanıtmak ve bu mirasa sahip çıkarak farkındalık yaratmak amacıyla kartpostal hazırlama etkinliği düzenlemiştir. Her dönem, canlı ve renkli bir hayata sahip, geçmişten günümüze farklı kimliklere ve olaylara ev sahipliği yapan Konak’taki tarihi yapılar, kartpostal hazırlanmak üzere çocuklarca fotoğraflanmıştır. Ardından Fotoğrafçılık Kulübü öğretmeni yardımıyla bir bilgisayar yazılımı ile çocukların çektiği fotoğraflara efekt verilmiştir.
ÖZEL HAVAJET LİSESİ “MÜZELER GEÇMİŞİMİZ ÇOCUKLAR GELECEĞİMİZ” DERGİSİ
10. sınıf öğrencileri, İzmir’de yer alan müzeleri dolaşarak, hakkında bilgiler toplayarak oluşturdukları metinlerden ve kendi çektikleri fotoğraflardan ve kent tarihinin işlendiği bilmece ve bulmacalardan oluşan bir dergi hazırlamışlardır.
ÖZEL PİRİ REİS OKULLARI “ALACAAT’TAN ALAÇATI’YA” ÇALIŞMASI
Çalışma, Alaçatı’nın tarihi ve kültürünü tanıtarak değerlerini paylaşmayı öngören bir çalışmadır.
İSTEK İZMİR OKULLARI & İSTEK İZMİR ANADOLU LİSESİ & 80. YIL ORHAN GAZİ İLKÖĞRETİM OKULU “ÇOCUKLAR İÇİN İZMİR KÜLTÜR TURİZMİ HARİTASI” ÇALIŞMASI
Çalışmanın amacı; İzmirli çocuklarda kent bilinci oluşturma, kent kültürüne aidiyeti artırma, çocuk turistlere kültürel ve tarihsel değerleri içeren rotayla İzmir’in kültürel değerlerini tanıtmaktır. Çocukların sanal dünyadan ayrılıp kâğıdın mutluluğunu yaşamalarını sağlamak için üretilen harita “çocuklar için çocuklar tarafından” tartışılarak düzenlenmiş, resmedilmiş ve açıklama yazıları oluşturularak hayata geçirilmiştir.
Çalışmada; İstek İzmir Okullarından 40, 80. Yıl Orhan Gazi İlköğretim Okulundan 20 öğrenci gönüllü olarak görev almıştır.
DEÜ 75. YIL KURUMLARI “TIBBIN VE OLİMPİYATLARIN DOĞDUĞU ÖLÜMSÜZLÜK ŞEHRİ BERGAMA” ÇALIŞMASI
Öğrenciler, Bergama Asklepion ören yerinde drama çalışması gerçekleştirmişlerdir. Öğrencilerin yazıp oynadığı oyun, Bergama Asklepeion tiyatro sahnesinde geziye katılan tüm öğrencilere ve orada bulunan ziyaretçilerin izleyici olduğu bir ortamda sunulmuştur. Oyun okulun sahnesinde de pek çok defa sahnelenerek tüm okulda tanıtılmıştır.
İSMET YORGANCILAR ORTAOKULU “İZMİR TARİHİ VE MEDENİYETLER PASTASI” ÇALIŞMASI
Okul öğretmenleri, İzmir’de tarihsel süreç içinde yaşamış medeniyetlerin izlerini görmek, bu bilgileri somutlaştırmak, tarih öğrenimini kolaylaştırır düşüncesinden hareketle İzmir tarihini, geçmiş medeniyetlerini gösteren öğrencilerin dokunabileceği, göreceği, oynayabileceği bir eğitici öğrenim modeli için yola çıkmışlardır.