TARİHİ YAPIDA YAŞAM KATEGORİSİNDE JÜRİ ÖZEL ÖDÜLÜ

Saide DİZ Evi (Bergama)

1937 yılında inşa edildiğini söyleşimiz vesilesi ile öğrendiğimiz konutta şu anda Ceyhan Diz (D.1942) ve annesi Saide Diz (D.1921) birlikte yaşıyor.

Asimetrik cepheli konutun giriş kapısının bulunduğu dışa taşkın bölümü giriş katında sofa olarak değerlendirilmiş. Sofaya açılan iki odanın giriş cephesinden bakıldığında daha içe çekilmiş olduğu görülüyor. Gerek tek yüzey olmayan cephe düzeni, gerekse kapı ve pencere açıklıklarının ölçeği, Erken Cumhuriyet Dönemi mimarisi özellikleriyle uyumunu gözler önüne seriyor. Sofada giriş aksında bir merdiven ile üst kata ulaşılıyor. Giriş aksındaki diğer kapıdan ise küçük bahçeye geçiş sağlanıyor. Üst katta yine bir sofa yer alıyor. Buradaki sofadan giriş cephesinde bir oda ve alt kattaki iki odanın üzerinde de yine iki oda bulunmakta. Cephedeki işlemeler ve ay yıldız motifi de ayrıca dikkat çekici.

Ceyhan beyle sohbete başlıyoruz. Siz bu evde mi doğdunuz diye sorunca bu odada doğdum diyor, sofaya açılan iki odadan birini göstererek. Aile köklerini sorunca ayrıntılı bilgi veriyor bize.

“Yunanistan Osmanlıya geçince 330 yıl Osmanlı’da kalmış. Oradaki Müslüman nüfusu arttırmak için Eskişehir’den Müslüman nüfusu oraya taşımışlar. Benim annemin ataları oraya bu vesile ile göçmüşler. Annem; Kavala’nın kazası Pravişte’de doğmuş. Üç- üç buçuk yaşında gelmişler; Anadolu’ya, Bergama’ya. Öyle olmasına rağmen oradaki evi mahalleyi, isimleri ve pek çok anıyı hatırlıyor annem.”

Saide Hanım; ilk geldiklerinde, Yeni Cami’nin oradaki bir evde, sonra Küçükalan’da demir kapılı tarihi bir evde oturduklarını söylüyor bize. Eşi de Kavala’dan gelmiş kendisi gibi.

“Annem bu eve kendisi gelin olarak gelmiş. Dört çocuk sahibi olmuş. Bu evi dedem yaptırmış” diye ekliyor Ceyhan Bey.

Peki, oradan gelince ne iş yapmışlar sorumuza Saide Diz yanıt veriyor.

“Tütün ziraatı yapıyorlardı. Ama benim babam tüfekçiydi. Tüfekçi Ramazan derlerdi. Çok para kazanıyordu o işte… Onlar (eşi ve ailesi) tütün işi yapıyorlardı.” Saide Hanım Atatürk’ün 13 Nisan 1934’deki Bergama ziyaretinin canlı tanıklarından biri.”

Ceyhan Diz
“Eşinin adı da Ramazan imiş. Damat da Ramazan, kayınpeder de Ramazan yani”

Sizin mesleğiniz peki?

“Elektrik teknikeriyim ben. 32 sene oldu emekli oldum, 87’de. Oğullarım da elektrik işini seçtiler. Ben Mithatpaşa Meslek Lisesi’nden mezun oldum. Büyük Efes Oteli inşaatında çalıştım. Gecesinde çalıştım. Orada  sigortalamışlar 63’te… O iş büyük deneyim oldu. Bergama’ya geldiğimde sosyal hizmet yok. Köy yeriydi burası. Madem bu devlet beni okuttu devletime faydalı olayım dedim. Bazı sosyal faaliyetlerde bulundum. Dernekler kurdum, okul yaptırmak için. Sonra vakıf kurduk.”

Bu konutta ilk başlarda kalabalık yaşıyorlarmış. Saide Hanım gelin geldiğinde kayınvalide, kayınpeder ve onların çocuklarıyla birlikte yaşamış. Çocuklar evlendikçe kimi ayrılmış, kimi gelmiş, çok sayıda gelin gitmiş, gelmiş eve. Geleneksel Türk Aile yaşamından geriye tekil bir hayat kalmış. Özel günlerde çocuklar şenlendiriyorlarmış evi.

Konut sahibi, ilk yapımından bugüne dek konutun anılarına maliktir. Mübadele sürecinden günümüze uzanan yerel tarihin canlı tanığıdır. Konutuyla kurduğu aidiyet ve birikimini paylaşması ile bu kategori çerçevesinde özel bir örnek oluşturmaktadır. Konut sahibi, Seçici Kurulca Tarihi Yapıda Yaşam Kategorisi’nde Jüri Özel Ödülü ile onurlandırılmıştır.

Saide DİZ Evi (Bergama) – Tarihi Yapıda Yaşam Kategorisinde Jüri Özel Ödülü

TARİHİ YAPIDA YAŞAM ÖDÜLÜ

Derviş’in Kahvesi (Seferihisar)

Sahibi: Aziz GÜRER
İşletmecisi: Adnan ÖKSÜZ

Özgün özellikleriyle korunmuş bir kahve. Uzun yıllar sahibi merhum Muharrem GÜRER tarafından işletilmiş (iki ay önce vefat etmiş). Kendisi yaşlanınca kendisinin güvendiği bir isim olan Adnan Öksüz yine kahve olarak işletmeyedevam etmiş. İlk yapıldığı zamanda da, günümüzde dekahve olarak kullanılıyor. Yola bakan cepheleri üçgenalınlıklı ve alınlıklar üzerinde yuvarlak pencereleriolan kahve, özgün tavan, kapı, pencere doğramaları vesundurmaları ile dikkat çekiyor. Seferihisar’ın kaybolanve yeni yapılaşmaya dönüşen tarihi bölgesi içinde birkaç konut ve bu kahve dışında tarihi referansının kalmamış olmasını üzüntüyle karşılıyoruz.

Son işletmecisi Adnan Öksüz, kahvenin tarihine ilişkin bilgileri kahveye gelen herkese büyük bir heyecanla anlatıyor. Mekâna ve onun anılarına sahip çıkıyor. Kıraathane kültürünü yaşatmak için kahveye minik bir kütüphane de koymuş. Onun verdiği bilgiye göre; kahveyi 1880’li yıllarda Cambaz lakaplı bir kişi, o zaman Rum kahveleri çok meşhur olduğu için bir Rum ustayayaptırmış. Ayrıca, kahveyi parselin tümünü  kaplayacak biçimde yaptırmayı tercih etmemiş. İki sokak arasından geçilen bir geçit de oluşturmuş.

Bu yüzden bu geçidin adına Cambaz geçidi denmiş. 1940’larda Derviş Dede lakaplı Seferihisarlı bir aile tarafından satın alınan dükkân, uzun yıllar bu aile tarafından işletilmiş. Yaklaşık otuz yıl önce biri yirmi yıl, diğeri on yıl olmak üzere iki işletmeci tarafından da kahve olarak işletilmiş. Ancak o süreçlerde kahvehane oldukça bakımsız bir halde imiş. Son işletmecisi Adnan Öksüz, onu özgün değerleriyle gün yüzüne çıkartmış. Hatta eşraf bu konunda kendisine teşekkür ediyor. Bizim de şahit olduğumuz bu ifadeler, son işletmecisinin mekânın anılarına gösterdiği özeni ortaya koyuyor. Adnan Öksüz, dükkânın kendi olanaklarıyla bakımını yapıyor. En son çatıda biraz akma olunca özgün alaturka kiremitlerle uyumlu eski dökülmüş yapılardan kiremitleri toplayarak çatıyı tamir etmiş. Hatta pencere camlarının bakımını yaptırmak için görüştüğü “bu kadar  ölüntülü cama gerek yok” diyen cam ustası ile münakaşasını ve camların özgün yapılması konusundaki ısrarını aktarıyor bize.

Sahibinin ve işletmecisinin kahvehaneyi özgün özellikleriyle birlikte koruyarak bu güne ulaştırmaları, Seferihisar’ın kentsel yaşamında tarihi referans veren katkıları takdir edilmiştir.

Derviş’in Kahvesi (Seferihisar) – Tarihi Yapıda Yaşam Ödülü

 

Neriman ÇOKER Evi (Seferihisar)

Seferihisar’ın en eski ve varlıklı ailelerinden. Lakapları Muhammedler. Neriman Hanım’ın eşinin dedesi; deve ile hacca gitmiş. Ayrıca eğitimlerinde Ali’in Üla (yıldızlı pekiyi) almış. Ailenin, Seferihisar’a bağışladıkları medreseleri varmış. Bu nedenlerle bu lakabı taşıdıklarını tahmin ediyorlar. Konut, Seferihisar’ın tahrip olmuş tarihi dokusunun bilhassa konut tipolojisini temsil eden elde kalan birkaç konuttan biri. Ailenin başka bir tarihi konutu daha var. O konutta şu anda yaşam yok. Ancak özgün haliyle onarmak ve aile anılarını yaşatmak istiyorlar.

Şu anda içinde yaşadıkları konut, 1950’li yıllardan kalma. Geniş pencere ve kapı açıklıkları, silmeleri ile modernleşme sürecinin bir örneği olan konut, ikiz ev olarak inşa edilmiş. Yanındaki ev, Neriman Çoker’in oğluna ait. Konut, çok katlı ve geç dönem yapılaşmaların arasında yalnız kalmış ve adeta direnen bir tavırda.

Giriş kapısından girildiğinde ilkin bir sofa karşımıza çıkıyor. Sofadan giriş aksında yer alan döner merdivenle üst kata ulaşılıyor. Sofa bu katta iki odaya açılıyor. Üst katta da alt katta olduğu gibi dış sofa ve ona açılan iki oda mevcut.

Neriman Hanım, Sığacık’ta doğmuş. Seferihisar’a gelin gelmiş.1929 doğumlu. Babasını çocuk yaşta kaybetmiş. Evlenip gelin olarak geldikten sonra eşi ile birlikte çok çalışmışlar.

“Rençperdik biz. Aileden tarla, koyun, mal mülk vardı ama biz birken yedi yaptık çalışarak” diyor.

Onun okuduğu yıllarda üçüncü sınıfta ilkokuldan mezun olunuyormuş. Bir sene sonra beş yıllık olmuş okul. Okumak çok istemiş. Ancak babasını erken kaybettiği için okuma şansı olmamış. Kendisi okuyamadığı için çocuklarının okuması için büyük gayret göstermiş. Dört çocuğundan küçük oğlan hariç hepsi okumuş, meslek sahibi olmuş.

“Apartmanlar bizim yaşımızdakilere uygun değil. Çünkü biz evde yaşıyoruz. Apartman gençlere göre. Onlar akşamları evde yaşıyorlar anca” diyor.

Sahibinin yarım asırdan fazla bir süredir içinde sürdürdüğü yaşamı ile Seferihisar’ın tarihine, sokağına, dokuya, kentsel yaşama katkısı takdir edilmiştir.

Neriman ÇOKER Evi (Seferihisar) – Tarihi Yapıda Yaşam Ödülü

Mehmet ÖZUYANIK – Terzi (Bergama)

60 yıllık terzi. Usta olduktan sonra yarım asır bu dükkânda mesleğini sürdürüyor.

“Babam garibandı. Cami hocasıydı. Belirli bir geliri yoktu. Dolayısıyla ekmeğimizi kazanmak zorundaydık. Bu işten yetiştikten sonra üç taksi geçti üstünden, üç çocuğumu everdim bu emek parasıyla. Onlara yuva yaptı bu dükkân. 51 senelik dükkân burası. Eti senin kemiği benim dedi babam verdiğinde beni çırak olarak ustama. Şimdi öyle değil tabi… Kimse evladını öyle güvenip kolayca vermiyor. Her terzinin ustalığı ayrıdır. Hepsi  aynı yola çıkar ama ustadan ustaya fark var tabi…

Hangi yoldan gittiğin önemlidir. Dolayısıyla işi görünce kimin elinden çıktığı anlaşılır.”

Küçük yaşta çırak olarak öğrendiği mesleğini, Bergama Arastası’ndaki dükkânında ilerlemiş yaşına rağmen yarım asırı aşkın bir süredir yaşatması; dokuya, kentsel yaşama katkısı takdir edilmiştir.

Terzi Mehmet Özuyanık (Bergama) – Tarihi Yapıda Yaşam Ödülü

Ayfer ŞAŞMAZER Evi (Bergama)

Bu ev, papazın evi olarak biliniyor. Bilgi kaynağı ise Ayfer Şaşmaz’ın merhum babası Hasan Yalçın; eskiden Bergama Arkeoloji Müzesi bekçisiymiş. Oraya gelen araştırmacılardan bu evin papaza ait bir ev olduğunu öğrenmiş. 1986’dan beri ailenin konutu…

Aile, Balıkesir Susurluk’tan göçmüşler. Annesi Zehra Yalçın’a ait bu konutta onun bakımına destek olmak için birlikte yaşıyorlar. Ayfer Hanım’ın ablası dört günlük bebek iken buraya gelmişler. Diğer iki kızları bu evde doğmuş. Ailenin kökeni Artvin, Gürcistan Batum. Mimarisi de diğer evlerden bir miktar farklılık sergiliyor.

Giriş kapısı bir duvarı geniş nişli bir sofaya açılıyor. Kapı aksında karşı duvara paralel bir merdiven bulunuyor. Üst kat sofaya açık özgününde. Duvar bölmesi sonradan yapılmış. Çatı, Pergamon Kazısı ile Gerda Henkel Vakfı’nın desteği ile yakın tarihte onarılmıştır.

Ailenin konutu sonradan edinmiş olmalarına rağmen, onu sahiplenmeleri, yaşanılır kılma istekleri, konutta sürdürülen yaşama yönelik değişimlerin geri dönüşebilir olması takdir edilmiştir.

Ayfer Şaşmazer Evi (Bergama) – Tarihi Yapıda Yaşam Ödülü

Seher GÜDEN Evi (Bergama)

Seher Güden 1940 doğumlu. Ailesi Bulgaristan göçmeni, eşi merhum Ekrem Bey ise Arnavut. Dört oğul ve bir kızları var. Seher Hanım’ın ailesi Bulgaristan’dan geldiklerinde ilk Balaban Köyü’ne yerleştiriliyor. Ardından babasının kararı ile aile Dündarlı Köyü’ne taşınıyor. Eşi Ekrem Güden ise Yaylakent’li. Evlendikten sonra karı koca çiftçilik ile uğraşıyorlar ve çocuklar iş sahibi olduklarında bağkur emeklisi olarak bırakıyorlar çalışmayı. Bu eve kırk üç sene önce taşınmışlar ancak beş sene öncesinde 2014 yılında, evin sahibi öldüğünde mirasçıların teklifi ile ve oğullarının desteği ile evi satın alabiliyorlar. Oğlu Hacim ile birlikte yaşıyor Seher Teyze. En küçük oğulları Mustafa, bu evde doğup büyüyor ancak iki sene önce bir kaza sonucu hayatını kaybediyor. Seher Teyze’yi bu süreçte en çok komşuları, yani mahalle halkı teselli ediyor. O da kırk yılı aşkın sürenin, ilişkilerin bir meyvesi olarak görüyor bu durumu ve bu evde yaşıyor olmaktan bu mahallede konut sahibi olmaktan vazgeçemiyor.

Bu konut, Seher Güden’i ayakta tutan bir dayanak olan, kapı önü sokak sohbetlerinin hala sürdüğü, geleneksel mahalle kültürünü yaşayan bir örnek.

Konutu sonradan edinmiş olmasına rağmen, onu sahiplenmesi, yaşanılır kılma isteği; konutu ile arasında “katlanma” değil “tercih etme ve aidiyet” ilişkisinin var olması, geleneksel mahalle kültürünü sürdürmesi takdir edilmiştir.

Seher GÜDEN Evi (Bergama) – Tarihi Yapıda Yaşam Ödülü

TARİHİ MEKÂNDA GELENEKSEL ZANAATLARIN YAŞATILMASI ÖDÜLÜ

Necati Gürbüz, Çalgı Ustası (Tarihi Kemeraltı Çarşısı)

Kestelli Caddesi, Kemeraltı Çarşısı’nı İkiçeşmelik Caddesi’ne bağlayan önemli akslardan biridir. Üzerinde tescilli çok sayıda yapı bulunan bu caddenin konut yoğunluğundan Kemeraltı Caddesi’nin ticari kimliği ile iş yeri yoğunluğuna devir olan bir özelliği vardır.

Özgününde bölge ağırlıklı olarak Yahudi yerleşimidir. Kestelli Yokuşunun art alanı Yangın yokuşuna değin aile evleridir. Rıza Bey Aile Evi, anıt evler burada konumlanmıştır. 1905 yılı sigorta haritalarında, “Karanlık Sokak” olarak geçmektedir. Aynı haritalarda “Kesteloğlu Caddesi” olarak da anılmaktadır.

Bu doku içerisinde birbirinden farklı ve özenli konutların bir tanesinde Necati Usta’nın çalgı atölyesi bulunuyor. Kendisi ile gerçekleştirdiğimiz söyleşiden de anlaşıldığı gibi, 1970’li yıllarda yoğun müzik aletleri üretimine mekânlık etmiş bir bölge iken günümüzde burada sadece Necati Usta üretim yapıyor. Bodrum üzerinde iki katlı konutun üst katındaki odalar atölye olarak kullanılıyor.

Üst katın sofasında cumbanın yanında, tarihi konutun korunması için nasıl bir mücadele verdiğini aktararak başlayan söyleşimiz, konutun ahşap işçiliği üzerindeki titiz ustalığının detaylarıyla sürüyor. Ahşap üzerindeki işçilik analizinden etkileniyoruz.

“Ben bu bölgeyi kırk yıldır bilirim. 16 yıldır ben burada üretim yapıyorum. Ara sokakta yüzyıldır müzik aletleri yapan ustalar vardı.”

Ustanın bir dünya markası üretimi yapmasını kendisini tanıyınca şaşırmıyorsunuz. Yaşamının her kesitinde sorgulayıcı ve doğruyu bulmak konusunda sorgulamaya sahip oluşu, araştırmacı özelliği onu işinin ehli yapan özelliklerinin kaynağı olarak dikkat çekiyor. Necati usta yaklaşık 25 yıl önce başlamış çalgı yapımcılığına, sürekli kendini yenilemiş, hiç bir zaman seri bir üretim yapmayı seçmemiş, ürettiği her üründe yenilik denemiş ve kullanıcılardan her zaman geri dönüşümler almış. Üretmiş olduğu her çalgının çizim ve özelliklerini belgeleyen bir kataloğa da sahip. Böylece herhangi bir nedenle kendisine getirilen ürettiği çalgıların kayıtları ona iyi bir rehber olmuş.

Dünyada ki pek çok ülkeye (Amerika, Avusturalya, Kanada, Almanya, Hollanda, Belçika, İsveç, İsviçre, İspanya, Tunus, Mısır, Yunanistan) çalgı gönderen çalgı yapım ustası Necati Gürbüz, ülkemizde yapılan müzik aletlerinin bilimsel olarak yeterince incelenmediğini söylüyor. Bu kaygıyla, Ege Üniversitesi Türk Müziği Konservatuarı Çalgı Yapım Bölümü’nde de çeşitli söyleşilere ve atölye çalışmalarına katılıyor. Necati Usta, ürettiği her çalgının çalgıcılarının çalış tekniğinden, bulunduğu coğrafyadan ve çalanın beklentilerinden yola çıkarak ve daha çok sayıda gerekliliği göz önünde bulundurarak üretim yapıyor. Onun ellerinde doğan her çalgı, sanatçıya özel bir üretim oluyor.

Necati Gürbüz, Çalgı Atölyesinde müzik tutkunu pek çok gencin yetişmesine de vesile oluyor. Bunlardan biri de oğlu Özgür Gürbüz. O da çalgı yapımcısı aynı zamanda müzisyen ve terapist. 1999’da Ege Üniversitesi Çalgı Yapım Bölümü’ne girdiğinden bu yana atölyede kanun yapıyor. Aynı zamanda bir kanun virtüözü.

Okuldaki sazı kanun, arp ve flamenko gitar tekniklerini harmanlayarak oluşturduğu kendine has on parmak tekniği var. Kanun dışında igil ve morin khuur çalıyor ve kaylama denilen Orta Asya’ya özgü bir gırtlak müziği icra ediyor. Pek çok projenin içinde yer alan Özgür Gürbüz, Şinadika grubu ile yüz yıl önceki İzmir müziklerini İzmir’de yeniden yaşatıyor. Diğer bir grubu olan Prozit’ de ise 1800’lerin sonu 1900’lerin başına ait taş plaklardan derledikleri yine bu coğrafyada var olan meyhane kültürü dediğimiz bir kültüre ait müzikleri gün yüzüne çıkartıyor.

 

“Evet, burası Kestelli Yokuşu’dur. Aşağılara doğru yumuşacık inişli, Kemeraltı’nı şırp diye bitiren Kestelli Yokuşu. Yangın Yokuşu’na varana dek bütün arka sokakları aile evleridir.

Oda oda, bağımsız ve kiralık. Bir odada herkeslerin herkeslerle yaşadığı evler. Rıza Bey’in Aile Evleri. Anıt evler. Hâlâ var olan eski İzmir.

Yahudi kızları, Adalılar, Giritliler, Ermeniler, Çingeneler, Boşnaklar, Arnavutlar…”

Tarık Dursun K. (1931-2015)
Gâvur İzmir Güzel İzmir, Dünya Yayıncılık, Kasım 2004

Çalgı Ustası Necati Gürbüz (Kemeraltı) – Tarihi Mekanda Geleneksel Zanaatların Yaşatılması Ödülü

Mehmet Tülü, Ayakkabı Ustası (Bergama Arastası)

Bergama’nın 15 ve 16. yüzyıllarından kalan ticari hayatın bir uzantısı içinde yer alan Arasta Çarşısı’nda ayakkabı ustası Mehmet Tülü ile tanışıyoruz. Usta buranın eskiden Pabuççular Arastası adıyla anıldığını iletiyor bize.

30 yıldır ayakkabı ustası olarak Arasta Çarşısı içinde yer alıyor.

Meslekte ise altmış yıldır emeği var. Şu anda Bergama’nın ayakkabıcılar geleneğini sürdüren en kıdemli ustası.

“Eskiden çivili ayakkabı yapıyorduk. Şimdi yapıştırma olduğu için daha kolay” diyor ziyarete gittiğimizde ilkin.

Dokuz yaşında başlamış bu işin çıraklığına. Sadece erkek ayakkabısı üretiyor. Geriye kalan ayakkabıcıların da ustası olmuş Bergama’da.

İki çırağı şimdi aynı mesleği sürdürüyor Arasta Çarşısı’nda. Doğma büyüme Bergamalı. Sohbetimizde tarihi bir evde oturduğunu da öğreniyoruz.

“Selçuk mahallesinde ikinci derece sit alanı içerisinde evim” diyor.

Ayakkabı Ustası Mehmet TÜLÜ (Bergama) – Tarihi Mekanda Geleneksel Zanaatların Yaşatılması Ödülü

Nuri Tutpınar, Ud-Tambur Ustası (Tarihi Kemeraltı Çarşısı)

Şanslı insanlar var mı?
Var tabii…
Şanslı ağaçlar var mı ?
Var. Nuri ustanın elinde yarım asır sesi yaşıyor…

Nuri Usta’yı Kemeraltı Çarşısı’ndaki atölyesinde ziyaret ediyoruz.

“İzmir 15.08.1947 yılında Kestelli’nin üstünde Dibekbaşı’nda dünyaya geldim. Babam Bulgaristan göçmeni, annem Yunanistan’dan göçmüş. Mübadele sürecinde köyü yakıyorlar. Annemi yangında unutmuşlar, bebekmiş daha. İnsanlar yaşamadıkça anlaşılması zor… Kağnı arabasından atlıyor teyzem. Yangından kurtarıyor bebeği. Ben oralara gittim dolaştım ve oradaki insanlar çok iyi davrandılar. Adam odasını verdi bana, hiç tanımadığı halde… Serez’i gezdirdiler. Bence Yunanlılarla aramızda bir sorun yok. Ama politika, dünya ülkeleri dostluğunun yaşamasına engel…” diyor.

Enstrüman yapmaya nasıl başladınız? diye soruyoruz. Dönemin meşhur ut ustası Vasfi Çınlar ustasından bahsediyor.

“1955 ile 57 yılları arasında Arap Fırını’nda dükkân açtı usta. Ben de Sakarya İlkokulu’nda okuyordum. Orada dükkân açınca abim akordeon öğrenmek istedi. O da akordeon dersi, keman dersi, mandolin dersi veriyordu. Böylelikle başladı abim orada akordeon öğrenmeye. Abim sormuş ona bir gün çırak lazım mı diye. O da lazım demiş ben de dokuz yaşında başladım abimle birlikte onun yanında çırak olarak. Abimin sayesinde başladım yani. Hem çalmayı hem de yapmayı öğrenmeye başladım. Haftada 2,5 kuruş alıyordum. 1 kuruşa yıldız şeker alıyorduk. Her gün dükkânı açıp sonra okula gidiyordum. Okuldan sonra yine oraya gidiyordum.”

Vasfi usta nasıl başlamış bu işe peki?

“Vasfi Çınlar da ayakkabıcı çırağı, orada para yapıp müziğe dönmüş. O zamanlar müzikle uğraşmak zor. Ama tutku işte…”

Peki, bu müzik aletlerini yaparken ağacı nereden temin ediyordunuz?

“Ağaç çok şimdi… Eskiden ağaç yoktu. Ustamla beraber İtfaiyenin oradaki kerestecilerden ağaç alıyorduk. Çam ağacı ekseriya, bazen ceviz alıyor sırtlanıp getiriyorduk dükkâna. Yokluk vardı. O yokluğa inanamazsınız. Şimdi daha kolay bulunuyor. Bu iş için özel üretiliyor ağaçlar.”

Çırak da yetiştirmiş. Gençliğinde KIVILCIMLAR adında bir müzik grubu da varmış.

Ud-Tambur Ustası Nuri Tutpınar (Kemeraltı) – Tarihi Mekanda Geleneksel Zanaatların Yaşatılması Ödülü

ÖZGÜN İŞLEVİN DEĞİŞTİRİLDİĞİ ESASLI ONARIM ÖDÜLÜ

Garanti Bankası (Foça)

Bir asırdan fazla ayakta kalan tarihi konut, Foça’nın ticari dokusu içinde farklı işlevlerde kullanılarak pek çok değişimle bugüne ulaşmıştır. Garanti Bankası’nın katkısı ile restore edilerek kent yaşamında tarihi referans verecek nitelikte ayağa kaldırılmıştır.

Yapı Sahibi: Kerem GÜLER
Proje Müellifi: N. Nur KOCASOY BAĞCI
Yüklenici: Diker Yapı İnş. Müh. San ve Tic. Ltd. Şti.

Uzun zaman önce gerçekleşen işlev değişikliği doğrultusunda ticari işlev ile kullanılagelen ve bu yüzden özgün mekan kurgusunu yitirmiş konut yapısının onarımı için hazırlanan projesinde restitüsyon verilerinin güçlü olması; yeni müdahalelerden pek çoğunun geri dönüşebilir anlayışla gerçekleştirilmesi; özgün yapı-parsel ilişkisinin yeniden sağlanarak sürdürülmesi; yapının bahçesi ile birlikte bir bütün olarak yaşatılıyor olması; yapının iç dekorasyonunda mimari ve dönem özelliklerinin gözetilmesi; uygulamadaki işçilik kalitesi ve yapının sokağa, çevresine değer katıyor olması takdir edilmiştir.

Garanti Bankası (Foça) – Esaslı Onarım Ödülü

TARİHİ ÇEVRE VE KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA DALINDA KATKI ÖDÜLÜ

Banu ERSAN “Sıradam’dan Barbaros’a” Belgesel Film ve Kitabı

“Bu projeyi yıllardır hayal ediyordum. Doğduğum, yaşadığım ve yaşlanmak istediğim köyüm için bir miras bırakmak istedim. 700 yıllık geçmişi olan köyümün kültürünü, eski geleneklerini canlandıran, yaşatan ve kamera önünde tanıtan yine bütün köy halkıydı. Sıradam’dan Barbaros’a isimli kitabımız ve belgeselimizi bütün köy halkı olarak gerçekleştirdik. Biz imecenin gücüne inanan ve kullanan bir köyüz. Üç yıldır süren Barbaros Oyuk Festivalini de bu şekilde gerçekleştiriyoruz. Barbaros Oyuk Festivalli tematik bir köy festivalidir. Diğer festivallerden ayıran tek özelliği imece oluşudur. Tarımın azalması gençlerin köylerini terk etmesi sonucu bir farkındalık yaratmak istedik ve böyle bir yolculuğa çıktık. ”

Banu ERSAN(Başvuru belgesinden derlenmiştir) 

Köy halkının geleneklerini ve yaşam kültürünü yansıtan, köy halkının İMECESİ ile gerçekleştirilmiş yayın ve belgeselin yerelde ve kırsalda bir rol model olması ve ufuk açıcı niteliği takdir edilmiştir. Urla’nın Barbaros Köyü’nde gerçekleşen Oyuk Festivali, başvuruya konu çalışmaların gerçekleştirilmesine neden olmuştur. Bu yüzden festival hakkında kısa bir bilgilendirme yapmayı doğru buluyoruz. Oyuk Festivali; Barbaros’un tarımsal, kültürel ve geleneksel değerlerini anımsatmayı ve kamuoyunda farkındalık yaratmayı hedefleyen yaratıcı bir festivaldir. Tarlalardaki ürünleri korumak için kullanılan korkuluklar, festivalin simgesidir. Tarla korkuluğunun yöresel adı“oyuk”tur. Festivalin adı buradan gelir. Ana fikri; ürünü yetiştirmenin ve geleneksel boyutta korumanın yanı sıra gelenekleri, çevreyi, değerleri korumayı kapsamaktadır.

TARİHİ VE KÜLTÜREL MİRAS KONULU OKUL PROJELERİ TEŞVİK ÖDÜLÜ

Prof. Dr. Aziz Sancar Ortaokulu “Smyrna Park”

İçinde İzmir’in tarihi, adını nereden aldığı ve kurulan medeniyetlere ait eserlerin yer aldığı tarihi bir park tasarlamışlardır. İzmir’in merkezinde ve ilçelerinde bulunan tarihi eserlerinden bir seçkinin maketlerini hazırlayarak bir park içinde değerlendirmişler. Maket eserlerin yanına, kuran medeniyet hakkında bilgilendirici tabelalar koymuşlardır.

Maket çalışması öncesinde öğretmenler; okuldaki iki yüz öğrencinin katıldığı İzmir’in tarihini içeren bir anket çalışması gerçekleştirmişler, anket sonucuna bakarak İzmir’in Smyrna’dan günümüze tarihi hakkında eğitim vermişlerdir. Bu bilgiler ve tarihi eserlerin maketlerini kapsayan park üzerinde, İzmir’de bulunan eserler hakkında verilen bilgiler doğrultusunda tekrar aynı öğrencilere anket uyguladıklarında öğrencilerin İzmir tarihi ve eserleri hakkında başarılı olduklarını gözlemlemişlerdir.

Okul Müdürü
İrfan ZAMAN

Projenin Danışman Öğretmeni
Müzeyyen DEMİR

Projeyi Hazırlayan Öğrenciler

Tuğçe AKINER
Melis AKINER
Beyza BAKIRLI
Aleyna GÖRÜŞÜK,
Zeynep KARAKUZ

 

UKEB Okulları “Eski İzmir Evleri”

İzmir’de farklı kültürlerin aynı zaman diliminde yaşamış olması sebebiyle olagelen İzmir evlerindeki benzer ve farklı yanlar, okulun bir öğrencisi olan Ayşe Gülümsün DURUR tarafından araştırılmıştır. Evlere gezi düzenlenmiş, mimari ve kültürel yapısı incelenmiştir. Elde edilen bilgiler okuldaki diğer öğrencilerle paylaşılmıştır. İzmir tarihinde en çok öne çıkmış üç ev türünün maketi yapılmış ve İzmir’in eski konutlarının ne kadar korunduğu ve günümüze ne denli aktarıldığı konusu gündem haline getirilerek tartışılmıştır. Evlerin restore edilmeleri ve korunmasının öneminin ve gerekliliğinin altı çizilmiştir.

UKEB Okulları Kurucu Genel Müdürü
Filiz ÜSTEL
Okul Müdürü
Ali Mahmut AKÇA
Projenin Danışman Öğretmeni
Nil AKINCI BAY
Projeyi Hazırlayan Öğrenci:
Ayşe Gülümsün DURUR

TAKEV Karşıyaka Ortaokulu “Ailem İzmir”

Okulun zümre öğretmenleri; öğrencilerinin aile büyüklerine, aile tarihlerine ve kent tarihine karşı ilgi duymalarını istemişlerdir. Öğrencilerle olan sohbetlerde ve çalışmanın başlangıç evrelerinde konuya ilgisiz görünseler de, kentin yakın tarihi ile ilgili bilgi aldıkça ve özellikle edindikleri bilgileri kendi aileleri ile ilişkilendirdikçe keyif aldıklarını, daha katılımcı ve meraklı hale geldiklerini gözlemlemişlerdir. Bunu somutlaştıracak bir öğrenci çalışması planlamaya bu yüzden karar vermişler ve kent tarihi ve aile tarihini bir potada eriterek “Ailem İzmir” çalışmasını geliştirmişlerdir.

Çalışma; 5. , 6. ve 7. Sınıf öğrencilerinin (230 öğrenci) birinci dönemin sonunda yaptıkları bir araştırma görevidir. Tüm öğrenciler aile büyüklerinin yardımı ile aile tarihlerini şehrin tarihiyle ilişkilendiren bir araştırma dosyası oluşturmuştur.

Dosyayı oluşturmak için öğrencilerin en büyük yardımcısı aile büyükleri olmuştur. Eski aile fotoğrafları incelenmiş; şehrin, evlerin, günlük hayatın değişimi fark edilmiş, aile büyükleriyle röportaj yapılarak şehrin eski yaşantısına dair bir vizyon geliştirilmiştir. Hazırlık sürecinde öğrenciler buldukları fotoğrafların seçiminde, röportaj sorularının hazırlanmasında, araştırma dosyalarının oluşturulmasında düzenli olarak öğretmenlerinin desteğini almışlardır.

Araştırma için aile büyükleriyle röportaj yapılmış, fotoğraf albümleri incelenmiş, internet ve diğer medya kaynaklarından araştırma yapılmıştır. Verilen bir aylık hazırlık sürecinin ardından 230 öğrenci, yönergeye uygun olarak oluşturdukları araştırma dosyalarını öğretmenlerine teslim etmiştir. Öğrencilerden istekli olanlar sınıfta arkadaşlarına dosyaların sunumunu yapmış, yaptıkları röportajların video çekimlerini izletmiştir. Yine sınıf içinde öğrenciler birbirlerinin dosyalarını inceleme, kentin geçmişine dair öğrendikleri ilginç bilgileri paylaşma fırsatı bulmuşlardır. Tüm bu çalışma hem öğretmenler, hem öğrenciler hem de aileler açısından faydalı ve keyifli olmuştur. Öğretmenler başlangıçtaki hedeflerine ulaşabilmiş, hem öğrencilerin kentin yakın tarihine ilgi duymalarını, hem de aile büyükleri ile zamanı ve kuşakları aşabilen bir bağ oluşturmayı sağlayabilmişlerdir.

Okul Müdürü
Çiçek AKSAÇ
Projenin Danışman Öğretmenleri
Mehmet ŞAHİN, Fatih UYSAL, Mehmet ÇALIŞKAN
Projeyi Hazırlayan Öğrenciler:
5., 6., 7. Sınıf öğrencilerinin tümü

İzmir Özel Saint-Joseph Lisesi “Luigi Storari’nin 1854 Tarihsel Notlarla İzmir Rehberi ve Haritası”

İzmir Özel Saint-Joseph Fransız Lisesi Yerel Tarih Kulübü öğrencileri, İtalyan Mühendis Luigi Storari’nin 19. yüzyıl İzmir ‘için oldukça büyük bir belge olan İzmir kenti hakkında yazdığı rehberi, Fransızcadan Türkçe ’ye çevirmiştir. Ardından İzmir’de gerçekleştirdikleri ile ilgili kaynak taraması yapmıştır. Bu araştırmalar sonunda Storari’nin hayatı, eğitimi ve İzmir’de gerçekleştirdiği işlerle ilgili önemli bilgi ve belgelere ulaşmışlardır. Bu bilgi ve belgeler ışığında Luigi Storari’nin1857 yılında yayımladığı “Tarihsel Notlarla İzmir Rehberi” adlı eseri analiz etmek üzere, 23 Mart 2019 Cumartesi günü saat 10.00’da akademisyen, kent gözlemcisi ve gazetecilerden oluşan uzman bir ekiple bir çalıştay gerçekleştirmişlerdir. Ardından 1854 tarihli İzmir haritası doğrultusunda alan araştırması ile 19. yüzyıl İzmir kent yerleşimi, yapı ve yol katmanları hakkında pek çok bilgi edinilmiş, tüm araştırmalardan edinilen bilgiler bir yayın haline getirilerek paylaşılmıştır.

Osmanlı hükümetinin reform hareketleri içinde İzmir’de yeni bir kentsel düzenleme ile şehrin dört kısma bölünmesi, sokak ve caddelerin yeniden isimlendirilerek sokak levhalarıyla donatılması, binalara rakamlar konulması gibi yenilikleri Storari’nin katkılarıyla olduğu ortaya konmuştur. Ayrıca bu dönemde Mühendis Storari’nin özellikle kentin sokak ve caddelerin bakımıyla ilgilendiği ve Kervan Köprüsü ile Halkapınar Kâğıt Fabrikası arasındaki yolun inşasıyla da görevlendirildiği ve 1845 İzmir yangını sonucu harap olan Kemeraltı Çarşısı’nın haritasını da hazırladığını öğrenmiş ve paylaşmışlardır.

Okul Müdürü
Jacques AUGEREAU
Projenin Danışman Öğretmeni
M. Umut DİLSİZ

Projeyi Hazırlayan Öğrenciler:

Mevhibe Zeynep SÜSLÜ, Naz ÖZDARCAN, İrem KAYA, Deniz GÜRKAN, Nupelda GÜNLÜ, Su TÜREAK, Eylül GÖZEGİR, Ece KALKAN, Aybike Nil ÇAM, Yiğit ÖZDEMİR, İpek ERSOY, Ömer Faruk ERDEM, Selen ÇELİKKOL, Eylül Tara HOTİÇ, Barın ERTURAN, Alasya AYDINLI, Şule YAĞLI, Eylül MOLİNAS, Işılsu TAMCI, Arzum Öykü ÜCÜYENER, Emre DİKMELİK, Derin ÖNDER, Nur Banu KONUK, Emine Azra, SOMAY, Zeynep ÖLÇÜM, Mehmet ARDAN, Defne SATICI, Başak ÇALIK, Alin AŞIM, Deniz YEŞİL, Ege DÖNMEZ, Burcu OKUTAN, Derin AYSAL, İlayda DENİZ, Ceren DÖNER, İdil DUYGUN, Yiğit ERŞAN, Deniz GENÇ, Gülçin GÜRÇINAR, Duru IRKDAŞ, Ali ÖZEK, Onuralp ÖZSÜER, İdil TUĞRUL, Deniz METE

Meraklı Çocuk Bilim Akademisi “Tabula Ansata-Efese Yolculuk”

Tabula Ansata: Antik Roma’da, duvarlar ve lahitler üzerinde görülen, Kulplu çerçeve biçiminde betimlenmiş kitabe.  

Akademi; öğrencilerine Sumru Anamur’un kaleme aldığı Efes’e Yolculuk Kitabı’nda anlattığı antik dönem Efesini kapsayan olay ve bilgilerle bir oyun üretmiştir.

Efes’e Yolculuk kitabı, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Arkeoloji Bölümü mezunu bir arkeolog olan Sumru Anamur tarafından yazılmış bir çocuk kitabıdır. Oyunun ilk gereği bu kitabı okumaktır. Ayrıca oyuna katılan öğrenci grubu, oyundan önce Efes Antik Kenti’nde gerçekleştirilen bir gezi ile kentin tarihi hakkında bilgiler içeren bir sunum da almıştır. Oyun, Efes antik kentini kapsayan bir harita ve üzerinde yer alan istasyonlar yardımıyla antik dönemdeki Efes’i tanımayı hedeflemiştir. Harita, oyun öncesinde Efes’e Yolculuk kitabındaki olay örüntülerinden esinlenerek hazırlanmıştır. Biri başlangıç olmak üzere 6 istasyonu tanımlamak için yine kitaptaki olay örüntülerinden yararlanarak istasyonlara, para, pusula, hançer, arma, ferman gibi adlar verilmiş ve her istasyon, harita üzerinde bu sembollerle tanımlanmıştır. Öğrenciler, kendilerine verilen kartın üzerindeki sembolle, haritada gösterilen yerde bulunan istasyonu bulmaya çalışmışlardır. Her istasyonda kendilerine sorulan sorulara verdikleri doğru cevaplarla diğer istasyona ulaşabilmişlerdir. Dolayısıyla kartların işlevi, öğrencinin her yeni etapta gideceği istasyonu gösteren bir yön bulma aracı olmuştur. Tüm istasyonları tamamladıklarında kartlar, öğrencileri başlangıç noktasına geri gelmelerini sağlayacak şekilde tasarlanmıştır.

Her istasyonda sorulan sorular, kitapta anlatılan olaylar ve Efes Antik Kenti’nin özellikleri ile ilgilidir. Bu sorulara cevap verebilmesi için öğrencilerin kitabı okumuş, olayları anlamış, Efes tarihi hakkında da pek çok bilgiyi içselleştirmiş olmalarını gerekmiştir. Çalışma, kitapta anlatılanların kalıcılığının sağlanması, öğrencinin hayal dünyası ile gerçek ortam arasında bağ kurmasını sağlayacak sorularla donatılmıştır. Öğrenciler, hem okudukları kitap, hem de Efes gezisi sırasında kendilerine anlatılanlar sayesinde Efes Antik Kenti’nin kaç yıllık bir geçmişi olduğunu; ekonomik, sosyal, siyasal yapısının ne olduğunu; tarihsel süreçte uğradığı istila ve tehditlerin neler olduğunu ve nedenlerini; Efes Antik Kenti’nde yaşamış bilim adamları ve yaptıkları çalışmaların neler olduğunu; Artemis, Agora, Odeon, Anfitiyatro, Stoa, Nekropol, Tabula Ansata, Celcius, Calculus, Amfora gibi kavramların ne anlama geldiğini ve işlevlerini; mimaride kullanılan üslupların neler olduğunu, Celcius kütüphanesinin girişindeki dört heykelin hangi değerleri temsil ettiğini; heyecanlı ve keyifli bir yolla öğrenmiştir.

Okul Müdürü
Çiçek DİLSİZ
Meraklı Çocuk Bilim Akademisi Danışman Öğretmeni
Cansu ÇOBAN
Projeyi Hazırlayan Öğrenciler
Rüzgar PEK, Kerem Efe KONKUR, Eylül EMİRBAYER, Ege AKENGİN, Defne Mey DİLSİZ, Jülide ÇİÇEK, Yiğit Ata YEŞİLDAL, Kaan UÇAN, Umut ARDA

İTÜ Geliştirme Vakfı İzmir Okulları Ortaokulu “Konak Tarihi Mekânlara Postmodern Yaklaşımlar”

Okul öğretmenleri, İzmir’in tarihi ve kültürel mirasını, öğrencilere yakından tanıtmak ve bu mirasa sahip çıkarak farkındalık yaratmak amacıyla kartpostal hazırlama etkinliği düzenlemiştir. Her dönem, canlı ve renkli bir hayata sahip, geçmişten günümüze farklı kimliklere ve olaylara ev sahipliği yapan Konak’taki tarihi yapılar, kartpostal hazırlanmak üzere çocuklarca fotoğraflanmıştır. Ardından Fotoğrafçılık Kulübü öğretmeni yardımıyla bir bilgisayar yazılımı ile çocukların çektiği fotoğraflara efekt verilmiştir. Sanat dünyasındaki değişim ve dönüşümlerden hareketle öğrencilerin çektikleri Konak’taki tarihi mekânların fotoğraflarında Deep  Dream uygulaması geliştirilerek hayal gücü desteklenmiştir. Çalışmanın ikinci aşamasında elde edilen ürünlerin kendi dinamiklerine sadık kalarak üzerinde 0.3 ve 0.5 kalınlığındaki mürekkepli rotring kalemlerle çizgisel nitelikte müdahaleler yapılmıştır. Kullanılan çizgi çalışmalarındaki hedef ise resimlerdeki tarihi eserlerin bazı bölümlerini çok dikkat çekmeden bir parça daha ön plana çıkarmaktır. Kartpostal şeklinde bastırılan fotoğrafların alt kısmında öğrencilerin şiirsel bir ifadeyle esere yönelik duygularını anlattığı yazılar ile eser kataloğu oluşturulmuştur. Tarihi yapılar ve onların hikâyeleri, öğrencilerin akıllarında bu çalışma ile kalıcı iz bırakmıştır.

Okul Müdürü
Levent ÖZAYTAÇ
Projenin Danışman Öğretmenleri
Pınar ÖNGEL, Seyhan TERZİOĞLU
Projeyi Hazırlayan Öğrenciler
5. ve 6. Sınıf Öğrencileri (10-11 yaş)
Zeynep Nil BEKMEZ, Duru ZEYBEL, Ceyda ÖZTÜRK, Pelin KAPUCU, Batu KIVANÇ, Şevval Hilal CANITEZ, Elif YELKEN, Ada ALTAN, Gülseren Masal ATALAY, Aras Oğuz MISIRLI, Zeynep ERSOY, Reyyan KÜÇÜKODACI, Tuğra ARSOY, Duru ORAL, Öykü Su AKIL, Çınar ERSOY, Defne YURT, Akile Övgü GİRGİN, Dila Şerife İLERİ, Ceren YAMAN, Melissa ARAL

Özel İzmir SEV İlkokulu “Evvel Zaman Smyrna”

Okul öğretmenleri, öğrencilerinde erken yaşta kentin tarihine ve kültürel mirasına dair koruma bilincini sağlamak amacıyla, ilkokul birinci sınıf öğrencileriyle ‘Evvel Zaman Smyrna’ adını verdikleri bütüncül bir eğitim programı hazırlamıştır. Disiplinler arası ele alınan çalışma; görsel sanatlar, yaratıcı drama, beden eğitimi, İngilizce ve sınıf öğretmenlerinin derslerindeki kazanımlarıyla eşleştirilmiştir.

Keşif gezilerine Agora Antik Kent ile başlanmış; Büyük İskender, Smyrna, Kadifekale, Konak Meydanı ve Kemeraltı hakkında çeşitli drama teknikleri ile canlandırmaların yapıldığı İzmir’in en eski yerleşimlerinden günümüze kadar tarihsel geçmişi ile ilgili atölyeler yapılmıştır. Öğrenciler gezi sonrası öğrendiklerini pekiştirmek ve nesiller arasındaki bilgi transferini sağlamak amacıyla aile büyükleriyle röportajlar gerçekleştirmiştir. Saat Kulesi restorasyonunu üstlenen mimarlarla öğrenciler arasında diyalog sağlanarak öğrencilerde korumanın önemi vurgulanmıştır. Görsel Sanatlar derslerinde geleneksel el sanatlarından minyatür sanatı işlenmiş ve uygulamalar yapılmıştır. Kızlarağası’ndaki Nakkaş Arya Kamalı’nın atölyesine ziyarette bulunulmuş ve söyleşilmiştir. Beden Eğitimi derslerinde alan farkındalığını ve fitness becerilerini geliştirmek amacıyla Smyrna oryantring oyunları geliştirilmiş ve oynanmıştır. İngilizce derslerinde Antik Agora, Tarihi Asansör, Kemeraltı, Saat Kulesi hakkında İngilizce kısa yazılar hazırlatılmıştır. Yapılan tüm çalışmalar sene sonu okuma şenliğinde ailelerin izlencesine sunulmuştur.

Okul Müdürü
Özlem ALTAY YÜCESOY
Projenin Danışman Öğretmenleri
Nilay GÜLOĞLU, Emel BALA, Erkin ATEŞ, Esra MALKONDU, Aslı ALP, Hatice DOĞAN,
Ayşen BAHŞİ, Claire CONNERY, Olcay ŞERBETÇİ, Yeşim ÜZÜM

Projeyi Hazırlayan Öğrenciler

Erol Can TUNCER, Nehir ARSLAN, Selin ÖZ, Doğa ASLANLI, Faruk Berk ÖRGE, Defne KOCATMAZ, Sarp ÜSTÜNKARLI, Türker İPER, Cansu URAL, Alisa GÜRAL, Defne UÇAR, Doruk Özcan İNCE, Halit Çağan MELİKOĞLU, İsmail AYDIN, Nilda TAŞAN, İskender SARYAL, İzmir ALPVURAL, Arel GABAY, Yasemin Ela ESKİŞAR, Ada MEHMETOĞLU, Nila ŞAR, Ergün Emir GÜRER, Cem ERTURGUT, San ÖRGE, Defne ÇALIK, Zeynep BAYLAN, Ayşe Ela ÖZYURT, Lidya FİLİZ, Ela TÜJÜMET, Selin SELAMET, Orhan Kaya BERBEROĞLU, Samuel Enes WHATFORD, Lara DEDEKÖYLÜ, Aral Can KAYA, Belen DOĞAN, Nehir KASAPOĞLU, Leyla ŞENKAYA, İpek Nur ÇALIŞKAN, Mutlu MENDERES, Kerem RASULİ, Elif UYSAL, Çağan Bartu ÖKTEM, Kayra Anastasios STAMELOS, Kaan BERBEROĞLU, Aylin İŞÇİMENLER, İrem DEMİRKAYA, Ela KARATOSUN, Deniz ÖZTÜRKERİ, Demir CAN, Demir KAHRAMAN, Sönmez Ali BOYALI, Erin KORKUTER, Ela KOÇ, Poyraz COŞKUN, Mira MALCI, Nil ERBAYKENT, Ekin KAYNAK, Leon Uzay KALYONCU, Mehmet Tuna ÇELİK, Sarp AYIR, Zeynep SARAÇOĞLU, Deren KAÇAR, Leyla GÖÇER, Alvi SEVİNTİ, Demir ERTEN, Kaya RİMER, Ada LEVİ, Nehir VERYERİ, Doruk ER, Eren Neşe ŞENMAN, Kerem TİMUR, Alisa Naz SOLMAZ, İpek Kayra KARADUMAN, Defne SAĞEL, Elif GÜRES, Sarp Doruk ÖZGENLİ, Enes KURŞUNOĞLU, Defne YERLİKAYA, Chiara Ela ALİBERTİ, Kerem DUYAR, Ayşe Eda UZUN, Hüseyin Erol UYAR, Derin KELEŞER, Hilmi Ege ÖZTOP, Elis Rejin ŞAUL

Özel HAVAJET Lisesi “Müzeler Geçmişimiz Çocuklar Geleceğimiz”

10. sınıf öğrencileri, İzmir’de yer alan müzeleri dolaşarak, hakkında bilgiler toplayarak oluşturdukları metinlerden ve kendi çektikleri fotoğraflardan ve kent tarihinin işlendiği bilmece ve bulmacalardan oluşan bir dergi hazırlamışlardır. Böylece hem kendileri tarihi eserler ile müzeler hakkında bilgi edinmiş hem de onların tanınmasına vesile olmuşlardır.

“Müzeler; bir kentin geçmişini koruyan, bilimin ışığını geleceğe taşıyan, kültürel mirasların değerini anlatan en sadık mekânlardır. Bu mekânları geleceğe taşıyacak olanlar ise bugünün çocuklarıdır.

Tüketimin hızla yaygınlaştığı bir döneme tanıklık eden nesiller olarak; kültürel ve sanatsal mirasımızın korunmasına, manevi duyarlılığın artırılmasına katkı sağlayan müzelerimize karşı büyük bir sorumlulukla yola çıktık. Öğrencilerimizle; yaşayarak, dokunarak, hayal ederek, eğlenerek İzmir’in Konak, Karşıyaka ve Bornova ilçelerinde bulunan yirmi üç müzeyi gezdik. Dokunduğumuz her bir müzeyi hissederek yeniden yaşadık ve tanıttık. Geçmişin adı olan müzeler ile geleceğin adı olan çocuklarımız arasında bir köprü kurmak, kentlilik bilincinin olmazsa olmazı müzelerimizi daha da sevmek, sahiplenmek, müze gezilerini yaygınlaştırmak bu anlamda bir kültür oluşturmak en büyük hedefimiz oldu. Etkili bir müze deneyimi kazanmak, öğrenirken eğlenmek, gözlemlerimizi paylaşmak amacıyla yaptığımız planlar doğrultusunda stratejimizi belirledik. Bu düşünce doğrultusunda başlatmış olduğumuz bu değerli çalışmada; öğrencilerimizle birlikte dokunduğumuz her bir müzeyi hissederek yeniden tanıttık. Bazıları için duygu yüklü şiirler yazdık. Birbirinden güzel objeleri fotoğrafladık ve tanıtıcı gezi yazıları yazdık. Her müzenin kendine ait tanıcı yazılarının sonuna müzenin kendi dokusuna uygun şekilde özellikle küçük çocuklarımızın müzeyi gezme sırasında ve gezi sonrasında keyif alarak yapabileceği onların dünyasını düşünerek tasarladığımız birtakım örnek etkinlikler ekledik. Yaptığımız bu etkinliklerle; çocukların gözlem, eleştirel düşünme, sonuç çıkarma, yaratıcılık, karşılaştırma, eşleştirme gibi becerilerinin gelişmesine katkı sağlamasını hedefledik.

Kültürel ve sanatsal varlıkların ev sahibi müzelerimiz bizi bambaşka yollara çıkardı. Bilime, sanata, kültüre; edebiyata, tarihe; çocuğun dünyasına, sanatçının rüyasına; gazeteciliğin felsefesine, uzak ve yakın tarihe; Atamıza, atalarımıza, mimariye…Aydınlanmak yetmez dedik! Aydınlatmak da gerek diyerek bu dergiyi oluşturduk. Böylece; müze görevlilerine ve rehberlere ilham kaynağı olacağına inandığımız bu çalışma ile geçmişin adı olan müzeler ile geleceğin adı olan çocuklar arasında bir köprü kurmuş olduk. Kıymetini öğrendiğimiz her değer geleceğe miras olarak kalır. Biz bu zenginliği yaşadık ve sizlerle paylaştık. Şimdi sıra sizde! Haydi müzelere!”

Bülent KARAKUŞ Okul Müdürü(Başvuru dosyasından)  

Okul Müdürü
Bülent KARAKUŞ
Projenin Danışman Öğretmenleri
Nur BİRLİK, Murat YILMAZ
Projeyi Hazırlayan Öğrenciler
Samet USTAOĞLU, Yiğit DANIŞMAN, Irmak YEŞİLOK, Saliha Balsu KARABULUT, Cem AKTAŞ, Altay ŞAHİN, Saliha Berfin AYTÖRE, Erman AKTAŞ, Gizem TEKİN, Halil Altan ÖZKAN, Seyit Seymen OK, Ali PARLAK, Hüseyin Efekan AYTAR

İstek İzmir Okulları & İstek İzmir Anadolu Lisesi & 80. Yıl Orhan Gazi İlköğretim Okulu “Çocuklar İçin İzmir Kültür Turizmi Haritası”

Çalışmanın amacı; İzmirli çocuklarda kent bilinci oluşturma, kent kültürüne aidiyeti artırma, çocuk turistlere kültürel ve tarihsel değerleri içeren rotayla İzmir’in kültürel değerlerini tanıtmaktır. Çocukların sanal dünyadan ayrılıp kâğıdın mutluluğunu yaşamalarını sağlamak için üretilen harita “çocuklar için çocuklar tarafından” tartışılarak düzenlenmiş, resmedilmiş ve açıklama yazıları oluşturularak hayata geçirilmiştir. Çalışmada; İstek İzmir Okullarından 40, 80. Yıl Orhan Gazi İlköğretim Okulundan 20 öğrenci gönüllü olarak görev almıştır. Görselleri, metin çalışmaları ve QR kodla haritaya eklenen seslendirme kayıtları İstek İzmir Okulları Seramik Kulübü ve okulun bu çalışmada yer almayı isteyen gönüllü öğrencileri tarafından hazırlanmıştır. Balçova 80. Yıl Orhangazi İlköğretim Okulu öğrencileri haritada yer alan kültür noktalarına giderek, tarihi mekânlarla buluşarak elde ettikleri bilgilerle metinlerin oluşturulmasına katkı koymuşlardır. Haritada QR kodla eklenen “İzmir’in anıtları Orff Shulwerk Elementer Müzik ve Dans gösterisi” eğitmen önderliğinde gönüllü öğrencilerin fikirleriyle oluşturularak hazırlanmıştır.

İzmir İstek Ortaokulu Müdürü          İzmir İstek Anadolu Lisesi Müdürü
L. Ayşin KÂHYA                                             İlkin ALPAY
80. Yıl Orhan Gazi İlköğretim Okulu Müdürü Proje Koordinatörü
Ayşe KANTUR Pınar AYDEMİR
Projenin Destekleyicileri: Ayşe YAVAŞ, Ayşegül SELÇUKİ, Balçova Rotary Kulübü
Projenin Danışman Öğretmenleri: Gülnur PAYZANOĞLU, Şadan BULUT, Yasemin ŞEN, Ezgi AKBAY, Ece KIZILIRMAK
Projeyi Hazırlayan Öğrenciler
Çizim Grubu
Zeynep İŞERİ, İrem TÜFEKÇİ, Egehan Ongun ÖZKULA, Demir DİRİK, Mustafa Can BOZOĞLU, Talya CAMGÖZ, İlayda DEMİRGÜREŞ, Alp ŞENİNCİ, Sevcan DAĞ, Çağatay KOYUN, Sarp TURGAY, Barkın DELİPOYRAZ, Ela YAĞCIOĞLU, İpek TÜZ, Simge ÇETİN, Gökdeniz ERGÜN, Kayra CAMGÖZ, Azra CELEPÇİ, Tibet Kaan ERENTEPE, Asya ORAL, Selen YULAF, Gülcan Sena KAYIŞ, Defne TOPGÜNER
Seslendirme Grubu
Nisan KAHYA, Ece ARICI, Arda GÜMÜŞ, Doğu KOCAKURT, Görkem TOPUZ, Hazal KARABACAK, İrem TÜRKUÇAK, Çağla TOKGÖZ, Aygen Beril AYDIN
Orff Grubu
İrem ASLAN, Ali Efe KOÇ, Burhan Ege KOÇ, Doruk KOR, Ecem SOFUOĞLU, İlknur BAĞCI, Mustafa Kemal UĞURCAN, Naz ÖZCAN, Sena Gediz TARTAN,Tülay İPEK, Zeynep EKEMEN, Zeynep SENCER, Adil Kerem ÜNAL
Metin Grubu (Balçova 80.Yıl Orhangazi İlkokulu)
Selen ŞİMŞEK ,Ecenur HAZARHUN, Asya BAĞCI, Berra KAHRAMAN, İrem Merve ÖZDEMİR, Nisa DARIKUŞ, Nursu YALÇINÖZ, Ada KALKAN, Elif Güneş GÖKDEMİR, Elifnaz UÇAR, Ayşe TUZCU, Tuana KAYA, Ayaz BAKLACI, Özer KESMEN, Fikret YÜCEKAYA, Mehmet Haktan YİĞİT, Şevket AKÇAM, Nail Umut BULUT, Buğra UĞUR, Aygün BOZ

DEÜ 75. Yıl Kurumları “Tıbbın ve Olimpiyatların Doğduğu Ölümsüzlük Şehri Bergama”

Öğrenciler, Bergama Asklepion ören yerinde drama çalışması gerçekleştirmişlerdir. Drama çalışması hazırlık çalışmasında öğretmen önderliğinde 6. Sınıf öğrencileriyle Bergama gezisi planlanmış ve bu gezide sergilenmek üzere öğrencilerin yazacağı bir oyunun canlandırılmasına karar vermiştir. Çalışma planı, öğrencilere Bergama’nın tarihi ve kültürel değerlerini içeren ders notları dağıtılması ve öğrencilerden notlardaki bilgilerden yola çıkarak bir oyun hazırlamaları istemi ile başlamıştır. Tanınan bir haftalık süre sonunda tam altı adet drama metni elde edilmiştir. Türkçe, drama ve sosyal bilgiler öğretmenlerinin değerlendirilmeleri sonucunda sahneye konulacak oyun tespit edilmiştir. Metin çalışmalarını yürüten öğrenciler ve projeye katılan öğrenciler seçilen oyunun sahnelenme çalışmalarını gerçekleştirmişlerdir. Oyun Bergama Asklepeion tiyatro sahnesinde geziye katılan tüm öğrencilere ve orada bulunan ziyaretçilerin izleyici olduğu bir ortamda sunulmuştur. Oyun okulun sahnesinde de pek çok defa sahnelenerek tüm okulda tanıtılmıştır.

Okul Müdürü
Bülent AYDOĞDU
Projenin Danışman Öğretmenleri
Belgin DELER, Tuğba YÖNER, İpek ERDÖL, Hale MİRİK
Projeyi Hazırlayan Öğrenciler
Özgür VAYVADA, Derin AKARSU, Ozan Alp AKDEDE, Bora NEZİR, Defne MENTEŞ, Pelin FISTIKOĞLU, Eylül Deniz KAYA, Taylan Özgür VURAL, Ali Ege YİĞİT, Deniz SALALI, İlayda KARAVELİOĞLU, Ardıç ÖRMEN, Emre SAÇIN, Cansın ÖZTÜRK

İsmet Yorgancılar Ortaokulu “İzmir Tarihi ve Medeniyetler Pastası”

Okul öğretmenleri, İzmir’de tarihsel süreç içinde yaşamış medeniyetlerin izlerini görmek, bu bilgileri somutlaştırmak, tarih öğrenimini kolaylaştırır düşüncesinden hareketle İzmir tarihini, geçmiş medeniyetlerini gösteren öğrencilerin dokunabileceği, göreceği, oynayabileceği bir eğitici öğrenim modeli için yola çıkmışlardır.

İzmir de ilk yaşayan insanlar ele alınarak en eski katmanı ve ardından kronolojik olarak diğer katmanları, hangi medeniyetlerin kurulduğu ve onlardan kalan eserleri inceleyerek önce bilgiler edinmişlerdir. Medeniyetler kronolojik olarak sıralanmış, onlardan günümüze ulaşmış tarihi eserler araştırılmıştır. Ardından İzmir’in ilk yerleşimlerinden başlayarak kronolojik olarak dizilen adına “medeniyet pastası” dedikleri bir maket oluşturulmuştur. İlk katman neolitik dönem, son katman ise Cumhuriyet Dönemini kapsamaktadır. Her pasta dilimi üzerine ait olduğu medeniyetin eserlerini içeren renkli fotoğraf ve o medeniyeti anlatan bilgilere yer verilmiştir.

Bu model ile öğrencilerin tarihi ve kültürel varlıkları bir bütün şekilde algılamaları; eğlenceli ve işbirlikçi öğrenmeyi; çok boyutlu görmeyi ve zaman kavramıyla birlikte kültür çeşitliliğine ilişkin perspektif kazanmaları hedeflenmiştir.

Okul Kurucusu
Merhum İsmet YORGANCILAR
Okul Müdürü
Ahmet ÇELİK
Projenin Danışman Öğretmenleri
Nihat DELER, Şinasi Bülent VARUŞ, Filiz SUBAŞI
Projeyi Hazırlayan Öğrenciler
Ela ER, Yağız DEMİREL, Eylül Zeynep KIZILGÜN, Yağız DEMİR, Sabahattin Onur ADATEPE, Bekir Yavuz YETİŞGİN, Alara ERBAB, Türkan Nazlı ŞANAL, İbrahim Alp Kaan DELER, Beyzanur BOLAT, İlkin İLTAN, Salih Taha ŞENSES, İbrahim AKMEŞE, Canan Gökçe ÖZOĞLU, Muhammed Aziz PAYASLI

Metinler: Ayşegül GÜNGÖREN

Fotoğraflar: Mehmet YASA

ÖDÜL KOMİTESİ ÜYELERİ

  • Prof. Dr. Başak İPEKOĞLU,  İ.Y.T.E. Mimarlık Fakültesi, Mimari Restorasyon Bölümü Öğretim Üyesi, Bölüm Başkanı
  • Prof. Dr. Emel GÖKSU, D.E.Ü. Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü E. Öğretim Üyesi
  • Prof. Dr. Eti AKYÜZ LEVİ, D.E.Ü. Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi
  • Prof. Dr. Emel KAYIN, D.E.Ü. Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi
  • Ulvi ÖZEL,  İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürü
  • Fuat KESKİN,  İzmir 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürü
  • Halil İbrahim ALPASLAN,  Mimarlar Odası İzmir Şubesi Başkanı
  • Özlem ŞENYOL KOCAER,  Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Başkanı

DANIŞMA KURULU ÜYELERİ

  • Tunç SOYER, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı
  • Dr. Buğra GÖKÇE, İBB Genel Sekreteri
  • Ertan DİKMEN,  İBB Etüt ve Projeler Dairesi Başkanı
  • Dr. H. Gökhan KUTLU,  İBB Tarihsel Çevre ve Kültür Varlıkları Şube Müdürü

SEÇİCİ KURUL BAŞKANI

  • Prof. Dr. İclal Sema DİNÇER,  Mimar – Şehir Plancısı (Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Şehircilik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi)

ASİL SEÇİCİ KURUL ÜYELERİ

  • Doç. Dr. Murat TUTKUN, Mimar (Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Mimarlık Bölümü Restorasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi)
  • Doç. Dr. Oğuz ALP,  Sanat Tarihçisi (Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi)
  • Dr. Öğretim Üyesi Elif ÖRNEK ÖZDEN,  Şehir Plancısı (Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi)
  • Dr. Öğretim Üyesi Mücella ERDALKIRAN, Arkeolog (Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi)
  • Dr. Oytun Eylem DOĞMUŞ,  Şehir Plancısı
  • Zeynep Günseli ÖZŞAHİN,  Mimar -Restorasyon Uzmanı

YEDEK SEÇİCİ KURUL ÜYELERİ

  • Doç. Dr. Dilek ERBEY, Şehir Plancısı (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi)
  • Dr. Öğretim Üyesi Hikmet ELDEK GÜNER,  Mimar (İzmir Demokrasi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi)
  • Dr. Öğretim Üyesi Başak KATRANCI KASALI, Sanat Tarihçisi (Celal Bayar Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü)

RAPORTÖRLER

  • Ayşegül GÜNGÖREN (Arkeolog & Uzm. Sanat Tarihçisi)
  • Mehmet YASA (Restoratör)