İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu yıl 16. kez düzenlediği “Tarihe Saygı Yerel Koruma Ödülleri’ni kazananlar sahneye sığmadı. Başkan Kocaoğlu, “Katılımcı sayısıyla birlikte bu alandaki bilincin de yükselmesi bizi mutlu ediyor” diye konuştu.
Program, Prof. Dr. Güven Bakır’ı anma ile başladı.
Anma programında Güven Bakır’ın Aryballos Masalı’ndan bir seçki tiyatral bir gösteri ile sunuldu. Masalda Güven Bakır’ın Parfüm şişesi Aryballos ile konuşmaları ve Şair Sappho ile ilişkilendirilmiş bölümler seslendirildi. Sunuma eşlik eden yan flüt ile seslendirilen eser; antik dönem notalarından elde edilen ezgilerle ile gerçekleştirildi.
Prof. Dr. Güven Bakır anması, Ramazan Emiroğlu ile Nilgün Yanık Emiroğlu tarafından hazırlanan “Ölümsüz Z” belgeselinden bir bölüm ile tamamlandı.
Tiyatral sunum; Tiyatro oyuncuları Yasemin ŞİMŞEK TÜZÜN, Yılmaz TÜZÜN
Müzik: Alpdoğan SELÇUK tarafından sunuldu.
Ardından Ödül Törenine geçilen programda; Tarihe Saygı Ödülleri Seçici Kurul Başkanı Yüksek Mimar Cengiz Bektaş İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çabalarının tarihe saygının ve ona sahip çıkmanın gerçek kanıtı olduğunu söyledi.
Seçici Kurul Başkanı Cengiz Bektaş’ın ödül sahiplerini kapsayan Tire şiiri kendisi tarafından seslendirildi.
İşte “o” şiir
TİRE
Zühal Kızı Ayşe Narin Anası
Hasır Örüyorlar İkisi
Emektir Kutsanası
Haram İstemem Oğul
Yalan İstemem
Sepet Örüyor Hediye Teyze
Bir Çıkmaz Sokakta
Tirede Gölgede
Haram İstemem Oğul
Yalan İstemem
Nurten Teyze
Yetmiş Beşinde
Bir Başına Tirede
Çiçek Gibi Tek Oda Evi
Her Yanı Mor Çiçek
Herkes Neyse O
Örgüsü Emeği
Ecel İle Düğünün
Belli Mi Olur
Ne Zaman Geleceği
Adam Ol Altın Kaşıkla Ye
Alın Terinle
Emeğinle
Yalan İstemem Oğul
Oğul Haram İstemem
CENGİZ BEKTAŞ
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından 2003 yılından bu yana verilen “Tarihe Saygı Yerel Koruma Ödülleri” 2018 yılında 21 ödüle değer eser sahnede ödüllerini aldı. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde düzenlenen törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Tarihe Saygı Ödüllerini 16 yıldır kesintisiz dağıttıklarını belirterek, “Bu ödüller, İzmir’de tarihi değeri bulunan evlerde oturanların bu konudaki duyarlılığını artırmak için yapılan bir çalışma. Geriye dönüp baktığımızda, katılımcı sayısıyla birlikte bu alandaki bilincin de yükseldiğini görüyoruz. Bu bizi mutlu ediyor. Diliyorum artarak devam edecektir” diye konuştu.
Tarihi bölge için 500 milyon TL harcadık
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kentin tarihi bölgesi Kemeraltı, Agora ve Kadifekale’de sokak sağlıklaştırmalarının yanı sıra, Agora kazılarının desteklenmesi ve kazı alanının genişletilmesi, Roma Antik tiyatrosunun gün yüzüne çıkarılması için 163 evin kamulaştırılması, Kadifekale heyelan bölgesindeki 2900 binanın yıkılıp sakinlerinin başka bir bölgeye taşınması ve bu bölgenin kent ormanına dönüştürülmesi gibi önemli çalışmalara imza attığını belirten Başkan Kocaoğlu, antik tiyatronun bulunduğu alandaki 700’ü aşkın binanın kamulaştırıldığını, yine 500 binanın kamulaştırma çalışmalarının devam ettiğini söyledi. Kemeraltı bölgesindeki tarihi yapıların korunması ve ayağa kaldırılması için kurulan TARKEM’in önemli işlere imza atığını vurgulayan Başkan Kocaoğlu, “İzmir dünyaya açılacaksa, bu tarihi bölgenin, 11 bin binadan oluşan eski kentin gün ışığına çıkarılması gerekiyor. Bununla ilgili çok yoğun bir çalışma içindeyiz. Sadece bu bölgeye 500 milyon liranın üzerinde çok ciddi bir kaynak ayırdık. Sağlıklı kentsel yenileme ve restorasyon çalışmalarıyla tarihi bölgeyi hayal ettiğimiz konuma taşımak istiyoruz” dedi.
Desteğimiz olmasa arkeolojik kazılar 1 ay sürmez
İzmir il sınırları içindeki neredeyse tüm kazılara maddi destek verdiklerini vurgulayan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Bugün İzmir Büyükşehir Belediyesi kazı desteğinden elini çektiği zaman, İzmir’de Kültür Bakanlığı ve diğer kurumların yaptığı arkeolojik kazılar en fazla 1 ay devam eder. İzmir’de bu çalışmaların 12 ay sürmesini sağlayan Büyükşehir Belediyesi’dir. Bu nedenle bizi biz yapan değerlere, tarihimize sahip çıkmanın bir görev bilinciyle yapılmasını diliyorum” diye konuştu.
Tırnak ucu kadar bile
İzmirlilerin tarihine, Cumhuriyet’e, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e bağlılığının sonraki kuşaklarda da artarak devam edeceğine inandığını dile getiren Başkan Aziz Kocaoğlu, şöyle devam etti: “50 yıl önce geldim İzmir’e.. Hayatımda verdiğim en doğru kararlardan bir tanesi bu kente yerleşmek oldu. İzmir’e ve İzmirlilere 15 yıl hizmet etmek mutluluğunu, onurunu yaşadım. Mutlaka hatalarımız vardır ama bilerek ne tarihe, ne doğaya, ne de insana tırnak ucu kadar bile kötülük yapmadım.”
İşte ödül alan eserler
NURTEN İŞLER EVİ, TİRE
Bu evde doğan ve yaşamının her safhasında bu evde yaşayan Nurten İşler’in konuta bağlılığı, konutu sahiplenme, yaşanılır kılma istek ve göstergesi; insanla mekân arasında “katlanma” değil “tercih etme ve aidiyet” ilişkisinin görünür olması, insana ve mekâna karşı gösterdiği sevgi bağı takdir edilmiştir.
RAZİYE VE AHMET ÜLGER EVİ, TİRE
Raziye ve Ahmet ÜLGER’in konutu sonradan edinmiş olmalarına rağmen, konutu sahiplenme, yaşanılır kılma istek ve göstergesi; insanla mekân arasında “katlanma” değil “tercih etme ve aidiyet” ilişkisinin görünür olması, birkaç nesil birlikte yaşayarak Türk Aile geleneğini sürdürmeleri takdir edilmiştir.
EMİN ÇETİN – BERBER DÜKKÂNI, BİRGİ – ÖDEMİŞ
Birgi’nin yerlisi. Berberliği babası dayısından, kendisi de babasından öğrenmiş.
1953’ten beri aynı dükkânda bu işi yapıyor. Dükkân babasından kalmış. Dükkândaki tüm eşyalar eski, olduğu gibi korunmuş. Her sabah erken saatte dükkânını açıyor, her günün bereketine inanarak. Gerçekte ise bu kapı tarihin Birgi’deki bir sahnesine açılıyor.
Tek Yapı Ölçeğinde Başarılı Koruma Uygulamaları Ödülleri’nden
Esaslı Onarım Kategorisi
SALİHA HANIM TAŞ KONAK BİRGİ
Yapı Sahibi: Seçil BALCI
Mimari Müellif: Sevinç EĞERCİOĞLU
Yaklaşık bir asırlık geçmişe sahip konak, Birgi’de yer alan iki yüze yakın
“tarihi-tescilli” konutlardan biridir. Büyüklerinden kendilerine yadigâr olan konak, İstanbul’dan ayrılan son nesil sahipleri tarafından 2013-2014 yılları arasında restore edilerek butik otel-pansiyona dönüştürülmüştür.
Tarihi Çevre ve Kültür Varlıklarını Koruma Dalında Katkı Ödülleri
ZAFER GAZİ TUNALI VE ATİLLA ÖZDEMİR “SIHHİYE VAGONU” FOTOĞRAF PROJESİ
Belgesel fotoğraf çalışması, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğindeki Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin en etkin ulaşımı olan demir yolu aracılığı ile İzmir’den Anadolu’ya akan sağlık hizmetini ve dönemin hizmet anlayışının belgelenmesine ve bu yolla Cumhuriyet değerlerinin tarihe not düşülmesine vesile olmuştur.
Genç Cumhuriyetin Anadolu insanının sağlığına gösterdiği hassasiyeti vurgulayan, demir yolu aracılığı ile insanın ayağına hizmet götürmek için yapılandırılmış olan “Sıhhiye Vagonu” 1926 yılını işaret eden ilk kaynaklara ulaşılarak tarihi ipuçlarının takipçisi olan İzmir Tabipler Odası’nın titizlikle sürdürdüğü araştırma ile ve Devlet Demir Yolları’nın katkıları ile onarılarak sergilenmeye başlanmıştır.
Belgesel Fotoğraf çalışmasının, unutulmuş bir tarihi gerçekliği gün yüzüne çıkararak İzmir’in tarihine koyduğu katkı, takdir edilmiştir.
Bu çalışmada Sıhhiye Vagonunun restorasyonunu sağlayan önceki dönem İzmir Tabipler Odası Başkanı Fehmi Akçiçek’e ve Devlet Demir Yolları Bölge Müdürü Selim KOÇBAY ve ekiplerine teşekkür belgeleri verilmiştir.
LEVENT ERTEKİN “KARAMBOL” VE “BELEDİ DOKUMA” KİTAPLARI
Geçmişi yüzyıllara dayanan, kaynağını Tire’nin etnik kültürlerinin biraradalığından alan bir dönemin geleneksel sporunu, sözel tarih verilerinin kaynaklarından örülen öyküsel bir anlatım ile aktaran “Karambol Oyunu” kitabı ile yine Tire’de yaygın olarak sürdürülmüş olan bir dokuma türünü tarihe not düşen “Beledi Dokuma” kitabı takdir edilmiştir.
KÖSTEM KÜLTÜR, EĞİTİM VE MÜZECİLİK VAKFI “KÖSTEM ZEYTİNYAĞI MÜZESİ” GİRİŞİMİ
Köstem Kültür, Eğitim ve Müzecilik Vakfı’nın Köstem Zeytin Yağı Müzesi girişimi; araştırma çalışmaları on beş yıla uzanan hazırlık çalışmalarını kapsaması, Ege ve Urla Yarımadası zeytinciliğine ve kültürüne odaklanan eğitim ve öğrenme işlevini öne çıkarıyor olması, zeytincilik kültürünün geçmişten bugüne kimi zaman canlandırmalı, kimi zaman kalıtlarının ve malzemelerinin birebir ölçekte örnekleriyle kronolojik olarak tanıtılması, çocuklara zeytin kültürünü ve doğayı sevdirmeyi hedefleyen bir dizi etkinliğin mekânda yerini almış olması, bu yolla doğa kültürlerini geliştirmeyi hedeflemesi, çevresine ve içinde bulunduğu yerel halka ve köylere fayda sağlayacak bir anlayışla ele alınması ve zeytincilik kültürünün müzeyle birlikte bir enstitü çerçevesinde değerlendirecek donanımları kapsaması nedenleriyle girişimin başvuru çalışmaları sürdürülen Müze statüsüne kavuştuğunda İzmir’e ve yörenin tarihine koyacağı katkılar göz önünde bulundurularak takdir edilmiştir.
Geleneksel Zanaatların Yaşatılması Kategorisi
Icomos’un Yaşayan İnsan Hazinesi adıyla tanımladığı; Somut Olmayan Kültürel Mirasın belli unsurlarını yeniden yaratmak ve yorumlamak açısından gerekli bilgi ve beceriye yüksek düzeyde sahip kişileri, yerel ölçekte belirlemek, tanıtmak ve teşekkür etmek için bu yıl programa dâhil olmuş bir kategoridir.
AYŞE NARİN, HASIRCI, BOYNUYOĞUN KÖYÜ – TİRE
“Ayşe Narin Tire Boynuyoğun köyünde 1940 yılında doğmuştur. 60 yıldır bu meslekte yetişmiş ve bu meslekle hayatını idame etmiştir. Bu el sanatı aile mirasını ilerleyen yaşına rağmen sürdürmekte ve kızına öğreterek mesleğin yaşamasını sağlamaktadır. Kızı Zuhal Hanım bu zanaatın yaşatılmasına, Tire Müzesi’nde hasırcılığa ayrılan bölümde üretimi tanıtarak sürdürmektedir.
HEDİYE MANTAR, SEPETÇİ, TİRE
Sepetlerin çarkını, komşusu Dudu Teyzesinden, üstünü kayınbiraderinden öğrenmiş. Taze gelin olduğu zamandan beri sürekli sepet örmüş. Tire pazarında satmış yaptığı sepetleri. O zamanlarda bir tanesi bile elinde kalmazmış. Küfe, sele, çocuk oturgacı daha bir sürü çeşit sepet yapıyor. Tire Belediyesi Kent Müzesi’nde mesleğini sergiliyor.
YAŞAR BARTIK VE AZİZ BARTIK, KALAYCI USTALARI, KEMERALTI ÇARŞISI
Yaşar Bartık on iki yaşından sonra babasının yanında çırak olarak başlamış mesleğe, hala devam ediyor. Kardeşine de o öğretmiş zanaatı. Palamut Hanı’nda kalaycılığa başlamışlar. 1985 yılından beri burada zanaatlarını sürdürüyorlar.
MEHMET ERDOĞAN VE ALİ ERDOĞAN, ELEKÇİ USTALARI, TARİHİ KEMERALTI ÇARŞISI
Mehmet usta 35 yıldır elekçilik yapıyor. Baba oğul neredeyse aynı zamanlarda elekçilik ustası olmuşlar. Baba ustanın deyimi ile 2000’ den sonra elekçilik eleğini duvara asmaya başlamış… Ama onlar direniyorlar
ÖMER AKDEMİR VE ALİ AKDEMİR, DEMİRCİ USTALARI, TARİHİ KEMERALTI ÇARŞISI
Yüz yıldır demirci ustalığının Kemeraltı çarşısındaki temsilcileri. İzmir 15 Mayıs 1919 yılında Yunanlar tarafından işgal edildiğinden beri Kemeraltı Çarşısı’nda 873 Sokak’taki demircilik yaparlarmış. Ali ve Ömer Akdemir kardeşler, babaları Süleyman Akdemir’in bu dükkânda çırak olarak Sabri Usta’nın yanında çalışmaya başladığını, uzun yıllar ailenin tek geçim kaynağının demircilik olduğunu, geçmiş yıllarda çok iyi paralar kazandıklarını, ancak artan maliyetlerin ve gelişen teknolojinin demircilik mesleğini yok etme aşamasına getirdiğini söylüyorlar.
MEHMET AĞCA, SEDEFKÂR VE TELKÂRİ USTASI, TARİHİ KEMERALTI ÇARŞISI
Tüfekçilikle başlamış, sonra sedefkârlık, ardından da telkâri üretimine başlamış. Şu anda en çok telkâri yapıyor.
Mehmet usta, 91 den beri telkâri ustalığı yapıyor. Sayısız öğrenci yetiştirmiş. Ayrıca Balıkesir, Kastamonu, Aydın’da Halk Eğitim Merkezleri’nde de zanaatını öğretmiş.
ŞERİFE ZORLU, YÜZ YAZMACISI, KÖSEDERE KÖYÜ – KARABURUN
Karaburun Kösedere Köyü’nde Şerife Zorlu düğünlerde gelinlerin yüzünü süslüyor. Zamanımızda yapılmayan gelin yüzü süsleri, gelin kızın alnının, yanaklarının ve çenesinin muhtelif yerlerine bazı motiflerin yazılması ile gerçekleştiriliyor. Günümüze ulaşan bu geleneğin kökenleri hakkında sınırlı sayıda bilgiye sahibiz. Ancak bugün buna benzer çeşitli yüz yazma yöntemlerinin çok daha farklı malzeme ve tekniklerle Bulgaristan, Kosova’da Balkan ülkelerinde yaşayan Pomaklar’ın kültürlerinde sürdürüldüğü biliniyor. “Yüz yazma” geleneği düğünlerde gelinlerin bahtlarının açık olması ve mutlu bir yuva kurma arzusu için yapılan bir ritüel ve bu ritüeli Şerife Zorlu hünerli elleriyle yaşatıyor.
Tarihi ve Kültürel Miras Konulu Okul Projeleri Teşvik Ödülü Kategorisinde…
- İzmir Özel Saint-Joseph Fransız Lisesi “6 Şapkalı Kent Turu – Pantha Rei”
- Özel Piri Reis Okulları “İzmir’de Levanten Kültürü”
- İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları “Tarihi Karataş Evleri Resim Çalışması” & “Levanten Köşkü Seramik Çalışması”
- İzmir Türk Koleji “İzmir’in Kayıp Tarihi: Merdivenli Medrese”
- Özel BİLFEN İlköğretim Okulu “Tarihi Başdurak Kemeraltı Çarşısından Günümüze Çini Sanatının İzleri”
- Kent Koleji Güzelbahçe Kampüsü “Kentin Tarihine Dokun”
- Narlıdere Özel TAKEV Ortaokulu “Gizemli Bavul Projesi: KLAZOMENAI”